Borç

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Borç, geniş anlamda, bir borç ilişkisini, dar anlamda ise borçlu tarafın ödemekle yükümlü olduğu parasal değeri ya da yerine getirme taahhüdünde olduğu edimi ifade eder. Hukuki alanda kullanılışı, geniş anlamıdır.

Borç ilişkisi, borçlu ve alacaklı olmak üzere iki taraf arasında bir edimin yerine getirilmesine dayanan hukuki bağdır.

Konu başlıkları

[değiştir] Unsurları

Her borç ilişkisinde üç unsur vardır.

  • Borçlu, alacaklı ile aralarındaki bir borç ilişkisi dolayısıyla bir edimi yerine getirmekle yükümlü olan taraftır.
  • Alacaklı, borç ilişkisine konu olan edimin yerine getirilmesini isteme hakkına sahip olan taraftır. Bu edimin yerine getirilmesini isteme hali, borçlunun edimi kendiliğinden yerine getirmemesi halinde ortaya çıkar ve alacaklının talep hakkı olarak tanımlanır. Alacaklı bu talebinin yerine getirilmemesi durumunda yasal yollara başvurarak borçlunun edimi yerine getirmesini sağlayabilir. Buna dava hakkı denilmektedir.
  • Edim, borçlunun bir şey vermek, bir şey yapmak ya da bir şey yapmamak şeklindeki yükümlülüğüdür.

Almancada edim "leistung" olarak ifade edilir.Üc türü olan vermek "übergeben" birsey yapmak "tun" birseyi yapmamak "unterlassen" olarak kullanilmaktadir.

[değiştir] Edim Türleri

Bir şey vermek ya da yapmak şeklindeki edimler olumlu edimlerdir. Örneğin belirli tutarda bir satın alma gücünün verilmesi, bir taşınır malın teslimi ya da herhangi bir araçtaki arızanın onarılması gibi. Bazı tür edimler ise bir şeyi yapmama yükümlülüğüdür ki bunlara da olumsuz edimler denilir. Daha sınırlı olan bu edimlere rekabet yapmama yükümlülüğü örnek verilebilir.

Olumlu edimlerin bir kısmı, sadece borçlu olan tarafın yerine getirebileceği edimlerdir. Borçlu yerine geçecek üçüncü bir tarafça yerine getirilmesi olanaksız olan bu edimlere, konusu belirlenmiş bir kitabın ya da makalenin kaleme alınması örnek verilebilir. Bu tür edimler, sadece borçlu tarafından yerine getirilebilecek edimler olduğu için, borçlunun ölümünde mirasçılarına geçmez. Bu tür edimlere şahsi edimler denilmektedir.

Olumlu edimlerin bir kısmı ise borçlu tarafın mal varlığı ile yerine getirilebilecek edimlerdir ki bunlara da maddi edimler denilir. Örneğin belirli bir satın alma gücünün alacaklının tasarruf alanına aktarılması ya da borçlunun mal varlığında bulunan bir malın verilmesi, devredilmesi gibi.

Edimler, sürelerine göre de iki grupta yer alır. Ani edimler tek bir edimi ifade eder. Tek bir edimin ifa edilmesi borç ilişkisini sona erdirir. Sürekli edimler ise belirli bir süre boyunca defalarca yerine getirilmesi gereken edimlerdir, örneğin kira sözleşmelerinde olduğu gibi.

[değiştir] Borcun Kaynakları

Borcun kaynakları, taraflar arasında bir borç ilişkisi doğmasına yol açan olaylar, olgulardır. Borçlar Kanunu, borcun kaynaklarını üç grup içinde düzenlemiştir.

[değiştir] Akitden Doğan Borçlar

Bir hukuki işlemden doğan borçlardır. Hukuki işlem, hukuki bir sonuç doğurmak amacıyla, irade beyanında bulunmaktır. Hukuki işlemler, irade beyanında bulunan tarafların sayısı açısından, tek taraflı hukuki işlemler ve çok taraflı hukuki işlemler olmak üzere iki grup içinde düznelenmişlerdir.

Tek taraflı hukuki işlemler, sadece bir tek tarafın -doğal olarak borçlu tarafın- irade beyanıyla hüküm ifade eden borç ilişkileridir. Bir borç ilişkisi, tek bir kişinin irade beyanıyla gerçekleşmiştir.

Çok taraflı hukuki işlemer, birden çok tarafın karşılıklı ve birbiryle örtüşen irade beyanlarıyla ortaya çıkan hukuki işlemlerdir. Günlük hayatta en sık rastlanan türü, iki taraflı hukuki işlemlerdir. Hukuk literatüründe bu tarz hukuki işlemlere sözleşmeler denilmektedir. Eski dilde akit ya da mukavele.

[değiştir] Haksız Fiillerden Doğan Borçlar

Haksız fiiller, Borçlar Kanunu’nun 41-60. maddelerinde tanımlanmıştır, çağdaş hukuk düzeni açısından kabul edilemez tutum ve davranışlar sonucunda karşı tarafın uğrayacağı kaybı ifade etmektedir.

[değiştir] Sebepsiz Zenginleşme

Çoğu kez, haksız iktisab olarak da geçen bu hukuk terimi, herhangi bir kimsenin malvarlığının, hukuk düzeni açısından kabul edilir bir nedene dayanmaksızın, başka bir kimsenin malvarlığı zararına olacak şekilde artmasıdır.