Cemiyet-i Müderrisîn
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Cemiyet-i Müderrisîn, 15 Şubat 1919'da dönemin önde gelen din ve öğretim üyeleri tarafından kurulmuş olan bir dernektir.
Cemiyet-i Müderrisin Nizamnâme-i Esâsisi (Kuruluş Bildirgesi)
Bir milletin vücud ve bekâyı siyasîsi kendisini teşkil eden bir veya müteaddid kavmin havî olduğu sınıflar tarafından fıtrat-ı insaniyede müesses bulunan bütün ihtiyaç ve istidatların kitlece tesviye ve tenmiyesine vâbestedir. Bir kavmin yalnız cengâverliği yahut yalnız kabiliyet-i zirâiyye ve ticâriyyesi mevcûdiyetini temine kâfî değildir. Ulûm ve funûnda, hurûf ve sanâyide, zirâatte, ticârette, adâlette, siyâsette, diyânette, askerlikte vesâir anasır-ı medeniyede de gösterilecek mevcûdiyetlerdir ki, vücûd-ı millî payidâr olur.”.......
Kurucular Kurulu
Fatih Dersiamlarından Abdülfettah
Fatih Dersiamlarından Geyveli İbrahim Hakkı
Fatih Dersiamlarından İskilipli Mehmed Atıf
Bayezid Dersiamlarından Ermenekli Mustafa Safvet
Yönetim Kurulu:
Başkan: Fatih Dersiamlarından Mustafa Sabri Efendi.
Başkan Yardımcısı: Darü'l-Hilâfeti'l-İbtidâ-i Dahil Medreseleri Umûm Müdürü İskilipli Mehmed Atıf Efendi.
Genel Sekreter: Darü'l-Hilâfeti'l-Aliyye İbtidâ-i Dahil Medreseleri Osmanlı Edebiyatı Müderrisi Ermenekli Mustafa Safvet Efendi.
Üyeler:
Üye: Darü'l-Hikmeti'l-İslâmiye a‘zasından Eşref Efendizâde Şevketî,
Üye: Darü'l-Hikmeti'l-İslâmiye a‘zasından Said-i Kürdî (Said Nursî),
Üye: Fatih Dersiamlarından Düzceli Zahid,
Üye: Darü'l-Hilâfeti'l-Aliyye Sahn Medreseleri Fıkıh Müderrislerinden Seydişehirli Hasan Fehmi,
Üye: Darü'l-Hilâfeti'l-Aliyye İbtidâ-i Dâhil Medreseleri Mantık Müderrisi Manisalı Mustafa,
Üye: Fatih Dersiamlarından Âsitâneli Hafız Abdullah,
Üye: Dersiamdan Sinoplu Mehmed Emin Efendilerdir
Mustafa Sabri Efendi'nin Damat Ferit kabinesinde Şeyhülislam olarak görev alması üzerine boşalan başkanlığa İskilipli Mehmed Atıf seçilmiştir.
26 Eylül 1919 da yayımlanan bildiri:
Cemiyet-i Müderrisîn Beyannâmesi
Matbaamıza gönderilmiştir: Halîfe-i Hakîkat-beyan ve Hakan-ı âlişân efendimiz hazretlerinin muhtelif vesilelerle mukerreren vakı‘ olan beyanatı ilham gayât-ı hilafetpenâhilerinden de müstebân olduğu üzere İzmir hâdise-i fâciası muhit-i millîde büyük bir galeyan tevlîd etmiş ve yer yer birçok tezahürata sebebiyet vermiş ise de, bu tezahürât aynı zamanda on seneden beri ma‘ruz kaldığımız her felâket gibi İzmir hailesinin dahi esbâb-ı evveliye ve netaic-i vehîmesini izhar edenleri takbîh manasını sarahaten ifade ettiği halde bu şirzime-i şekâvet, mütevâli-i cinnet ve cinâyetleri yüzünden yeniden mevcûdiyet ve iclâli sarsılan milletin bu suretle bir kere daha tebeyyün eden nefret ve istikratından istihya etmeyerek tezâhürât-ı milliyeyi müessesat-ı devlete tecâvüz ve gayr-ı meşru‘ ve gayr-ı kanûnî if‘âle ictisâr ile hedef-i selâmet cüyânesinden inhirâf ettirmeğe ve memleketin istihlâsı ve istiklâli emrinde mevcut kalan bakiyeyi ümidîde tehlikeye ilkâ eylemeğe çalıştıklarından bu gibi iğfâlâta girifte olması muhtemel bulunanların nesayıh-ı lâzıme ile irşadını vezâif-i esâsîsinden addeden cemiyetimiz bütün efrâd-ı millete vatan-ı azîzimizin selâmeti millet-i osmâniyenin kitle-i vahîde halinde zat-ı hazret-i hilâfetpenâhînin erîke-i hümâyûnları etrafında toplanmasıyla te’mîn olunabileceğini ve millet-i islâmiye ve osmaniyenin her zamandan ziyâde bu ân-ı fevkalâdenin basîret ve ferâset ibrâzına mecbûr ve muhtâc olduğunu beyâna lüzum görmüştür...
Bu bildirge ile cemiyetin üye ve yönetiminde tartışmalar oluşmuştur. Bu tartışmalar ve ayrı düşünenler cemiyetten ayrılmışlardır. Bu bildirge ister istemez cemiyeti siyasallaştırmıştı.
Cemiyet-i Müderrisîn'in Teâli-i İslâm Cemiyeti'ne dönüşmesi