Cehmiyye
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Cehmiyye fırkasının kurucusu Cehm bin Safvandır. Kendisi İslam Dininin esaslarına aykırı düşen görüşlerinden dolayı İslam alimleri tarafından İslam dairesinden çıkmış birisi olarak nitelendirilmektedir. Mesela imam Ebu Hanifenin risalelerini açıklayan Kemaluddin el-Beyâdî "İşarâtu'l-Merâm min 'ibarâti'l-imâm" adlı kitabında Cehm bin Safvan hakkında şu bilgilere yer vermektedir: "Cehm bin Safvan İmam Ebu Hanifenin huzurundayken imam Ebu hanife onun hakkında:'Onu dışarı çıkarın o kafirdir' demiştir."
İsmail hakkı el-Bursevî de "Ruhu'l-Beyan" adlı tefsirinde onun hakkında bilgi vermeye yer vererek Allâh'ın heryerde olduğunu ilk söyleyenin Cehm bin Savfan olduğunu kendisinden sonra da mutasavvifenin (yetersiz bilgilerle tasavvuf yolundan gitmeye çalışanların)cahil olanlarının bu sözü, asıl anlamında kullanmayıp başka bir anlamda söylemeye başladıklarını bildirmektedir.
Dolayısıyla "Allâh her yerde hâzır ve nâzırdır" sözünün aslı Cehm'e dayanmaktadır. Onun için de bu sözün bazı yörelerde yaygınlaşmış olmasına aldanılmamalıdır. Son devirlerdeki yazarlarda sık sık rastlanan bir durum vardır ki maalesef hatalı yazıların yayılmasına sebebiyet vermiştir. Bu durum ise başkasının yazılarını tahkik etmeksizin olduğu gibi kabul edip aktarmaktır.
Ama muhakkik olan alimlerin gidişatı başka olup tahkikçi olduklarından, sözlerden yanlış olanlarını tespit ederek bırakırlar hatta uyarırlar da doğrusunu ise kabullenip kullanırlar. Mesela Allâh Teâlâ hakkında son devirlerdeki yazarlarda mütekaddiminden (klasiklerden) olan alimlerde hiç rastlanılmayan yakışmayacak bazı sözlere rastlanılmıştır. Bu hususta örneklendirme yapılacak olursa muhakkik olmayanların kitaplarında Allâh hakkında "Cenab-ı Hak", "Allâh hazretleri" veya "Hazreti Allâh" gibi lafızları kullandıklarına rastlanır. Halbu ki "cenab" arabî kökenli bir sözçük olup bir şeyin yanı anlamını ifade eder ki Allâh cisim olmadığı için ve mekandan münezzeh olduğu için O'nun hakkında sağı, solu, yukarısı veya aşağısı demek Ehl-i sünnet alimlerince doğru kabul edilmez. Keza "hazret" de arabî kökenli olup bir şeyin önü, yakın yeri anlamlarını ifade eder.
Dolayısıyla muhakkik olan alimler bunları kullanmayı doğru görmezler. Allâh'ı kutsayacak, yüceltecek çok sözler vardır "Allâh celle celaluhû", "Allâh 'azze ve celle" ve "Allâhu Te'âlâ" gibi.