Hediye
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Armağan. Sevgi, saygı veya iltifat için verilen şey. Karşılıksız vermeye, hediye etmek denir. Eskiden dini eserlerin üzerinde fiyatı yerine hediyyesi yazardı. Hediye için hazırlanmış eşya hediyeliktir. İthaf, hediye manasına geldiği gibi, değerli bir varlığa sunma demektir: Varlığım Türk varlığına armağan olsun! Hediye ile bağış farklıdır. Bağış yahut hibe, malı karşılıksız olarak vermedir. Teberru, aynı anlamdadır. Resmi görevlilere hediye verilmez, rüşvete girer. Gazeteci hediye almaz, rüşvete girer. Kamu görevlileri hediye almaz ve vermez. Ancak sivil olduğunda hediyeleşebilir. Marcel Mauss The Giftde hediyelerin yaygın olarak zorunluluğu ve karşılıklılığı gerektirdiği görüşünü savunmuştur. Marshall Sahlins Stone Age Economicsde karşılıksızlıktan sömürücülüğe uzanan bir tipoloji çıkarmıştır. Avrupa'da almak için vermek amacı yoktur. Genelleştirilmiş karşılıklılık akraba ağında görülür. Ismarlamada ikram, bendensin deyişinde cömertlik vardır. Deprem yahut savaş dolayısıyla zorda kalmış insanlara üstte başta olmadığı halde neyi varsa vermek insanlığın tarif edilmez yardımlaşma içgüdüsüdür. Doğu toplumlarında Batı'daki gibi para hediyesi pek doğal karşılanmaz. Bayramlarda ve Noel'de statü farklılıklarını öne çıkarmadan para hediye edilir. İslam'da fitre dini bir ibadettir, kardeşliğin metalaştırılması değildir. Dua, özellikle Fatiha hem yaşayan hem vefat etmiş kişilere hediye edilir. Geri almak üzereye vermeye emanet denir. Allah'ın bir kişiye verdiği can gibi. Eskiden sadaka taşı vardı, buraya hayır için para bırakılır, ihtiyacı olup da kimseden bir şey isteyemeyen onurlu kimseler geceyarısı gelip alırdı. Mübadele ve potlaç ile ilgili olarak bu maddelere bakınız.