Kullanıcı mesaj:SABOTAJ

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Fatih 19 yaşında altı dili çok iyi biliyordu...

 İstanbul'un fethinin yıldönümü vesilesiyle, Fatih Sultan Mehmet'i ve 1400'lü yılların dünyasını inceleyen kitapları yine gözden geçirdim. Bu arada farkına vardım ki, hepimiz kadırgaların karadan Haliç'e götürülmesine takılıp, Fatih'in nasıl bir eğitim aldığını unutmuşuz.

İngiliz tarihçi Steven Runciman, Babinger ve Uzunçarşılı gibi tarihçilerin çalışmalarından da yararlandığı "Konstantinopolis Düştü" kitabında Fatih Sultan Mehmet'i şöyle anlatır: -2'nci Mehmed, 30 Mart 1432'de Edirne'de dünyaya geldi. Annesi Hüma Hatun Türk asıllı bir cariyeydi. Haremindeki soylu ailelerden gelen cariyelerin doğurduğu oğullarını tercih eden Sultan Murad, Mehmed'e pek önem vermemişti. Şehzade Mehmed, çocukluk yıllarını annesi ve dindar bir kadın olan dadısı Daye Hatun'la birlikte Edirne'de geçirmişti. Bu çocuğun kaderinin değişmesi ise şu çizgiyi izler: Büyük ağabeyi Şehzade Ahmet'in 1437'de Amasya'da ani ölümü, diğer ağabeyi Alaeddin'in de altı yıl sonra aynı şehirde anlaşılmaz şekilde öldürülmesi, Mehmed'i on bir yaşında Osmanlı tahtının varisi yapmıştı. Bu durum karşısında Mehmed'i saraya çağıran Sultan Murad, oğlunun zayıf bir eğitim görmüş olduğunu anlayınca çok üzüldü. Hemen, başta ünlü bilim adamı Ahmet Kurani olmak üzere bir alay hoca tutuldu. Bu hocalar görevlerini başarıyla yerine getirdiler. Şehzade Mehmed çeşitli bilim ve felsefe dallarında, İslam ve Yunan edebiyatı alanında köklü bir eğitim gördü. Babası Sultan Murad 13 Şubat 1451'de ölünce 19 yaşında tahta geçen ve iki yıl sonra "Fatih" olan Mehmed'in aldığı eğitim sonucundaki durumu şöyledir. -Anadili Türkçe'nin yanında Yunanca, Arapça, Latince, Farsça ve İbraniceyi kusursuz şekilde konuşuyordu. Babasından da devlet yönetimi konusunda dersler almıştı.

ALTI DİL BİLİYORDU Düşünebiliyor musunuz? Bugün bazıları Osmanlı'yı küçümser. Ama 15'inci yüzyılda devletin başına 19 yaşındayken altı dil bilen, her alanda bilgiyle donatılmış bir genç adam geliyor. O bilginin verdiği bilinçle, Osmanlı'yı 20'nci yüzyıla kadar sürecek olan bir imparatorluğa dönüştürüp, Doğu Roma'nın yerine geçiriyor.