Vikikaynak
trwikisource
https://tr.wikisource.org/wiki/Anasayfa
MediaWiki 1.39.0-wmf.21
first-letter
Ortam
Özel
Tartışma
Kullanıcı
Kullanıcı mesaj
Vikikaynak
Vikikaynak tartışma
Dosya
Dosya tartışma
MediaWiki
MediaWiki tartışma
Şablon
Şablon tartışma
Yardım
Yardım tartışma
Kategori
Kategori tartışma
Kişi
Kişi tartışma
Portal
Portal tartışma
Sayfa
Sayfa tartışma
Dizin
Dizin tartışma
TimedText
TimedText talk
Modül
Modül tartışma
Gadget
Gadget talk
Gadget definition
Gadget definition talk
Baba Bugün Dağlar Yeşil Boyandı
0
427
151322
138718
2022-07-20T21:09:02Z
Onuralpateş2004
18930
http://www.ezgidiyari.com/index.php?searchtext=&searchtype=&letter=&adi=Da%C4%9Flar%20Ye%C5%9Fil%20Boyand%C4%B1&id=3223&start=397&total=11825
wikitext
text/x-wiki
{{Eser başlığı|başlık=Baba Bugün Dağlar Yeşil Boyandı|esersahibi=Anonim|bölüm=|önceki=[[:Kategori:Kerkük türküleri|Kerkük türküleri]]|sonraki=|notlar=}}
<poem>
Baba bugün dağlar yeşil boyandı
Kim yattı kim uyandı
Kalbime ateş düştü
İçinde yar da yandı
Su serptim ateş sönsün
Serptiğim su da yandı
(Bağlantı)
Aman aman aman aman aman
Aman aman aman elinden
Digel otur o güzel boyuna
Ben de ölüm
Baba bugün dağlar başı dolu kar
Benzim sarı hulkum dar
Her gelen benzim sorar
Bilmez kalbimde ne var
</poem>
{{eser son|kaynak=Anonim|telif={{Anonim eser}}}}
[[Kategori:Kerkük türküleri]]
30uygcc5kpcluqmc325jfy7q31sc8sv
Vikikaynak:Vikikaynak gezintisi
4
3887
151338
116037
2022-07-21T10:30:49Z
Kibele
281
yazım
wikitext
text/x-wiki
{{başlık|bşalık=Vikikaynak gezintisi}}
{{ceviz kabuğu|Bu sayfa, yeni kullanıcılara Vikikaynak ile ilgili temel sayfaları tanıtır.}}
{{TOC sağ}}
Vikikaynak'ın solunda bulunan bağlantılar olabilecek tüm gezinme yöntemlerini içermektedir. Vikikaynak'ın hangi sayfasında olursanız olun, soldaki bağlantılar her zaman orada olmaya devam edecektir. [https://tr.wikisource.org/wiki/%C3%96zel:SonDe%C4%9Fi%C5%9Fiklikler%3Fhidebots%3D1%26hideWikibase%3D1%26limit%3D500%26days%3D7%26urlversion%3D2 Son değişiklikler] ile Vikikaynak'taki değişiklikleri sıcağı sıcağına takip edebilirsiniz. Ayrıca bu kısmın en altındaki diller başlığı altındaki kısımdan ilgili maddenin varsa diğer dillerdeki eşdeğerine ya da başka projelerdeki karşılıklarına erişebilirsiniz.
==Arama yapmak==
Vikikaynak'ta gezinmenin en basit yolu arama yapmaktır. Bunun için, sayfanın solunda yeralan ara bölümündeki kutuya kelime girilir. Yazılan kelime ismindeki makaleye gidilmek isteniyorsa '''Git''''e tıklanır. Eğer kelimenin geçtiği tüm makaleler bulunmak isteniyorsa, '''Ara''''ya basılır. Aramalarınızda Türkçe karakterleri mutlaka kullanınız.
Burası herkesin katkıda bulunduğu bir kütüphane olduğu için, yazılan isimde bir madde henüz Vikikaynak'ta olmayabilir. Bu durumda önünüze, size sayfayı yazma imkânı veren değişiklik kutusu ile birlikte boş bir sayfa gelecektir. Bu durumda bu makaleyi siz başlatabilirsiniz.
== Dizin ile ==
[[Vikikaynak:Dizin]] ile aranan başlığı ilk iki harfiyle tarayabilirsiniz. Bu size o harflerle başlayan makaleleri listeleyecektir. Bu menüye sol kısımdan da erişebilirsiniz.
== Kategorilere göre ==
[[Özel:Kategoriler]] ile bütün kategorilere göz atabilirsiniz
==Alfabetik katalog==
[[Vikikaynak:Göz at|Göz at]] ile Vikikaynak'ın tüm sayfalarını ilk harflerine göre sıralayabilirsiniz.
==Rastgele sayfa==
Diğer bir yöntem yine solda yer alan [[Special:Randompage|Rastgele sayfa]] bağlantısıdır. Bu bağlantıya basıldığında Vikikaynak size rastgele bir sayfa getirir. Ansiklopedi kurtları için gezintinin eğlenceli bir yolu olabilir.
==Rastgele kişi==
Bu bağlantıya basıldığında Vikikaynak size rastgele bir kişi getirir. Yazarı, külliyat olarak okumayı sevenler için birebir.
==Topluluk portali==
[[Vikikaynak:Topluluk portali|Topluluk portali]], yapılmakta olan ve yapılacak işlerin bulunduğu panodur. Bir şekilde katkıda bulunmak istiyor ve ne yapacağınıza karar veremiyorsanız ilk adım için güzel bir duyuru panosu olabilir
==İki dilli görünüm ==
[[Vikikaynak:Araçlar/İki dilli görünüm|İki dilli görünüm]] ile tek viki sayfasında iki farklı dile ait içeriği okuyabilirsiniz.
== Kısayollar ==
Sık kullanılan bazı sayfalara daha hızlı ulaşmak için kısayollar kullanılabilir. Kısayolların listesine [[Vikikaynak:Kısayol]] sayfasından ulaşılabilir.
[[Kategori:Vikikaynak]]
pslptnn86ydyir3c7fs013il8shqhh6
Vikikaynak:Değişiklik sayılarına göre kullanıcılar listesi
4
26348
151323
151312
2022-07-20T21:40:19Z
YBot
13050
Güncelleme
wikitext
text/x-wiki
{{/begin}}
<center>
{| class="wikitable"
! #
! Kullanıcı
! Değişiklik sayısı
! Kullanıcı grupları
|-
| 1
| [[Kullanıcı:Satirdan kahraman|Satirdan kahraman]]
| align="center" | 29.505
| hizmetli
|-
| 2
| [[Kullanıcı:Justinianus|Justinianus]]
| align="center" | 8.987
| hizmetli
|-
| 3
| [[Kullanıcı:Nosferatü|Nosferatü]]
| align="center" | 6.939
|
|-
| 4
| [[Kullanıcı:Kibele|Kibele]]
| align="center" | 6.121
|
|-
| 5
| [[Kullanıcı:Samizambak|Samizambak]]
| align="center" | 4.178
|
|-
| 6
| [[Kullanıcı:Seksen iki yüz kırk beş|Seksen iki yüz kırk beş]]
| align="center" | 2.936
|
|-
| 7
| [[Kullanıcı:𐰇𐱅𐰚𐰤|𐰇𐱅𐰚𐰤]]
| align="center" | 2.791
|
|-
| 8
| [[Kullanıcı:Iskenderbalas|Iskenderbalas]]
| align="center" | 2.670
|
|-
| 9
| [[Kullanıcı:Egemensen|Egemensen]]
| align="center" | 2.553
|
|-
| 10
| [[Kullanıcı:YBot|YBot]]
| align="center" | 2.289
|
|-
| 11
| [[Kullanıcı:Vikiolog|Vikiolog]]
| align="center" | 2.270
|
|-
| 12
| [[Kullanıcı:Absar|Absar]]
| align="center" | 1.838
|
|-
| 13
| [[Kullanıcı:Suelnur|Suelnur]]
| align="center" | 1.737
|
|-
| 14
| [[Kullanıcı:Selahattin ilhan|Selahattin ilhan]]
| align="center" | 1.480
|
|-
| 15
| [[Kullanıcı:Ahmet Turhan|Ahmet Turhan]]
| align="center" | 1.353
|
|-
| 16
| [[Kullanıcı:Kutsalyolcusu|Kutsalyolcusu]]
| align="center" | 1.278
|
|-
| 17
| [[Kullanıcı:Pinar|Pinar]]
| align="center" | 1.034
|
|-
| 18
| [[Kullanıcı:Kurmanbek|Kurmanbek]]
| align="center" | 973
|
|-
| 19
| [[Kullanıcı:Felecita|Felecita]]
| align="center" | 940
|
|-
| 20
| [[Kullanıcı:Tarih|Tarih]]
| align="center" | 929
|
|-
| 21
| [[Kullanıcı:Elvorix|Elvorix]]
| align="center" | 857
|
|-
| 22
| [[Kullanıcı:Sabri76|Sabri76]]
| align="center" | 765
|
|-
| 23
| [[Kullanıcı:Maderibeyza|Maderibeyza]]
| align="center" | 758
|
|-
| 24
| [[Kullanıcı:3210|3210]]
| align="center" | 721
|
|-
| 25
| [[Kullanıcı:Aybeg|Aybeg]]
| align="center" | 580
|
|-
| 26
| [[Kullanıcı:Osmanlı98|Osmanlı98]]
| align="center" | 564
|
|-
| 27
| [[Kullanıcı:Srhat|Srhat]]
| align="center" | 553
|
|-
| 28
| [[Kullanıcı:Mereyü|Mereyü]]
| align="center" | 525
|
|-
| 29
| [[Kullanıcı:ToprakM|ToprakM]]
| align="center" | 513
| arayüz yöneticisi
|-
| 30
| [[Kullanıcı:Yeni hesap|Yeni hesap]]
| align="center" | 482
|
|-
| 31
| [[Kullanıcı:Oğuzhan|Oğuzhan]]
| align="center" | 478
|
|-
| 32
| [[Kullanıcı:Etrüsk~trwikisource|Etrüsk~trwikisource]]
| align="center" | 437
|
|-
| 33
| [[Kullanıcı:Fuzûlî~trwikisource|Fuzûlî~trwikisource]]
| align="center" | 427
|
|-
| 34
| [[Kullanıcı:Bizim Kafkasya|Bizim Kafkasya]]
| align="center" | 427
|
|-
| 35
| [[Kullanıcı:Rateslines~trwikisource|Rateslines~trwikisource]]
| align="center" | 418
|
|-
| 36
| [[Kullanıcı:Hasan Sami|Hasan Sami]]
| align="center" | 407
|
|-
| 37
| [[Kullanıcı:Dr.Suskun|Dr.Suskun]]
| align="center" | 400
|
|-
| 38
| [[Kullanıcı:Pinarsan83|Pinarsan83]]
| align="center" | 384
|
|-
| 39
| [[Kullanıcı:Pathoschild|Pathoschild]]
| align="center" | 379
|
|-
| 40
| [[Kullanıcı:CandalBot|CandalBot]]
| align="center" | 339
|
|-
| 41
| [[Kullanıcı:Reality006|Reality006]]
| align="center" | 338
|
|-
| 42
| [[Kullanıcı:Aksoy61|Aksoy61]]
| align="center" | 327
|
|-
| 43
| [[Kullanıcı:Vito Genovese|Vito Genovese]]
| align="center" | 317
|
|-
| 44
| [[Kullanıcı:Homonihilis|Homonihilis]]
| align="center" | 306
|
|-
| 45
| [[Kullanıcı:Cekli829|Cekli829]]
| align="center" | 301
|
|-
| 46
| [[Kullanıcı:Magurale|Magurale]]
| align="center" | 295
|
|-
| 47
| [[Kullanıcı:Ömer faruk çakmak|Ömer faruk çakmak]]
| align="center" | 283
|
|-
| 48
| [[Kullanıcı:Uncitoyen|Uncitoyen]]
| align="center" | 273
|
|-
| 49
| [[Kullanıcı:Mustafahoca|Mustafahoca]]
| align="center" | 252
|
|-
| 50
| [[Kullanıcı:Evrifaessa|Evrifaessa]]
| align="center" | 246
|
|-
| 51
| [[Kullanıcı:Mustafa MVC|Mustafa MVC]]
| align="center" | 244
|
|-
| 52
| [[Kullanıcı:Ali Karacan~trwikisource|Ali Karacan~trwikisource]]
| align="center" | 240
|
|-
| 53
| [[Kullanıcı:Oğuz256~trwikisource|Oğuz256~trwikisource]]
| align="center" | 236
|
|-
| 54
| [[Kullanıcı:Koraman~trwikisource|Koraman~trwikisource]]
| align="center" | 224
|
|-
| 55
| [[Kullanıcı:Takabeg|Takabeg]]
| align="center" | 221
|
|-
| 56
| [[Kullanıcı:Demirci74|Demirci74]]
| align="center" | 218
|
|-
| 57
| [[Kullanıcı:Gökhan~trwikisource|Gökhan~trwikisource]]
| align="center" | 215
|
|-
| 58
| [[Kullanıcı:Zohak|Zohak]]
| align="center" | 206
|
|-
| 59
| [[Kullanıcı:Gülşah|Gülşah]]
| align="center" | 192
|
|-
| 60
| [[Kullanıcı:Ugur Basak|Ugur Basak]]
| align="center" | 191
|
|-
| 61
| [[Kullanıcı:NKOzi|NKOzi]]
| align="center" | 187
|
|-
| 62
| [[Kullanıcı:Meryem Yazıcı|Meryem Yazıcı]]
| align="center" | 185
|
|-
| 63
| [[Kullanıcı:Harosman|Harosman]]
| align="center" | 185
|
|-
| 64
| [[Kullanıcı:Saltinbas|Saltinbas]]
| align="center" | 183
|
|-
| 65
| [[Kullanıcı:Alikıroğlu6163|Alikıroğlu6163]]
| align="center" | 183
|
|-
| 66
| [[Kullanıcı:Khodemhuck|Khodemhuck]]
| align="center" | 182
|
|-
| 67
| [[Kullanıcı:Samsen|Samsen]]
| align="center" | 176
|
|-
| 68
| [[Kullanıcı:Noyder~trwikisource|Noyder~trwikisource]]
| align="center" | 174
|
|-
| 69
| [[Kullanıcı:Mezireli61|Mezireli61]]
| align="center" | 172
|
|-
| 70
| [[Kullanıcı:Ahmetaslan~trwikisource|Ahmetaslan~trwikisource]]
| align="center" | 172
|
|-
| 71
| [[Kullanıcı:İsmetaydin~trwikisource|İsmetaydin~trwikisource]]
| align="center" | 168
|
|-
| 72
| [[Kullanıcı:Viki|Viki]]
| align="center" | 166
|
|-
| 73
| [[Kullanıcı:Kuzeyli Adam|Kuzeyli Adam]]
| align="center" | 163
|
|-
| 74
| [[Kullanıcı:Alikıroğlu|Alikıroğlu]]
| align="center" | 161
|
|-
| 75
| [[Kullanıcı:HakanIST|HakanIST]]
| align="center" | 154
|
|-
| 76
| [[Kullanıcı:Hazan|Hazan]]
| align="center" | 137
|
|-
| 77
| [[Kullanıcı:Can|Can]]
| align="center" | 137
|
|-
| 78
| [[Kullanıcı:Victor Trevor|Victor Trevor]]
| align="center" | 130
|
|-
| 79
| [[Kullanıcı:AhmetÇavuş|AhmetÇavuş]]
| align="center" | 121
|
|-
| 80
| [[Kullanıcı:Recep64|Recep64]]
| align="center" | 117
|
|-
| 81
| [[Kullanıcı:タチコマ robot|タチコマ robot]]
| align="center" | 111
|
|-
| 82
| [[Kullanıcı:Araz Yaquboglu|Araz Yaquboglu]]
| align="center" | 109
|
|-
| 83
| [[Kullanıcı:Vagobot|Vagobot]]
| align="center" | 106
|
|-
| 84
| [[Kullanıcı:Kuzey 75|Kuzey 75]]
| align="center" | 103
|
|-
| 85
| [[Kullanıcı:Oyhan Hasan Bıldırki|Oyhan Hasan Bıldırki]]
| align="center" | 102
|
|-
| 86
| [[Kullanıcı:Neslihan Bilgili|Neslihan Bilgili]]
| align="center" | 101
|
|-
| 87
| [[Kullanıcı:SessizZurna|SessizZurna]]
| align="center" | 99
|
|-
| 88
| [[Kullanıcı:Vikiyazar|Vikiyazar]]
| align="center" | 96
|
|-
| 89
| [[Kullanıcı:Kübra uzuntaş|Kübra uzuntaş]]
| align="center" | 95
|
|-
| 90
| [[Kullanıcı:Rornaof|Rornaof]]
| align="center" | 92
|
|-
| 91
| [[Kullanıcı:Özlem malkoç|Özlem malkoç]]
| align="center" | 90
|
|-
| 92
| [[Kullanıcı:Burak Kara|Burak Kara]]
| align="center" | 85
|
|-
| 93
| [[Kullanıcı:Alpfa|Alpfa]]
| align="center" | 77
|
|-
| 94
| [[Kullanıcı:Dilekisildar|Dilekisildar]]
| align="center" | 76
|
|-
| 95
| [[Kullanıcı:EVula|EVula]]
| align="center" | 76
|
|-
| 96
| [[Kullanıcı:Enba24|Enba24]]
| align="center" | 76
|
|-
| 97
| [[Kullanıcı:Derya sancak|Derya sancak]]
| align="center" | 75
|
|-
| 98
| [[Kullanıcı:Batıkan Bildim|Batıkan Bildim]]
| align="center" | 75
|
|-
| 99
| [[Kullanıcı:Ozgur61|Ozgur61]]
| align="center" | 73
|
|-
| 100
| [[Kullanıcı:Attila Yakuti|Attila Yakuti]]
| align="center" | 73
|
|}
</center>
t6ezjkc7rfkezj58bwsm61x9olale81
Dizin:Ezan Üstüne.png
252
39917
151337
150037
2022-07-21T10:26:31Z
Kibele
281
proofread-index
text/x-wiki
{{:MediaWiki:Proofreadpage_index_template
|Type=journal
|Title=[[Ezan Üstüne]]
|Language=tr
|Volume=
|Author={{kişi bağ|Orhan Veli Kanık}}
|Translator=
|Editor=
|Illustrator=
|School=
|Publisher=
|Address=
|Year=
|Key=
|ISBN=
|OCLC=
|Source=png
|Image=1
|Progress=T
|Pages=<pagelist />
|Volumes=
|Remarks=
|Width=
|Css=
|Header=
|Footer=
}}
tbpc2882cf00ckorv6nwudw8e12uku1
Sayfa:Ezan Üstüne.png
250
39918
151336
150038
2022-07-21T10:25:12Z
Kibele
281
/* Doğrulanmış */
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="4" user="Kibele" /></noinclude>{{xx-larger|{{orta|EZAN ÜSTÜNE}}}}
'''EZAN HÜRRİYETİ'''
Ezan konusu üzerinde başbakanın görüşünü savunanlar dediler ki; «Gerçekten laik gerçekten demokrat bir memlekette ibadet kanunla bağlanmaz.» Bir bakıma doğru; ama kazın ayağı büsbütün de öyle değil, Gerçekten demokrat bir memlekette kanunla bağlanamayacak daha birçok
şey vardır. Bunların başında fikir hürriyeti, söz hürriyeti, vicdan hürriyeti gelir. Memleketimizde bunların hepsi Karakuşi kanunlarla, hattâ kanunsuzluklarla bağlı dururken işe ezan hürriyetinden
başlamak bize biraz da leğen örtüsünden başlamak gibi göründü.
'''MADEM Kİ DEMOKRATIZ'''
Gerçekten demokrat bir memlekette ibadet kanunla bağlanmaz. Ama biz düpedüz demokrat bir memleket değiliz. Biz, devrim içinde olan bir memleketiz Bu yüzden de birçok şeyi kanuna bağlamışız. Başka memleketlerde bir tarih ve bir akademi işi olan yazıyı bizim memlekette kanun tesbit etmiş. Başka memleketlerde sadece bir örf işi, bir gelenek işi olan kıyafeti bizim memleketimizde kanun tesbit etmiş. Başka memleketlerin kanları ile kurdukları demokrasiyi bile biz kanunla yaratmışız. Bu kanunlardan, devrimimize zarar verecek olanlar bir yana, birçoğuna dokunmasak herhalde iyi ederiz.
Çünkü ezan hakkındaki kanunu kaldırdıktan sonra kıyafet kanununu, yazı kanununu falan da kaldırmamak için sebep yok, Öyle ya, madem ki demokrat bir memleketteyiz, istiyen fes giyer, istiyen sarık sarar, istiyen tahsilini arap harfleriyle yapar, istiyen tekke açar, istiyen büyücüye gider, istiyen muska yazar,
'''ANLAYIŞ'''
Her anlayışla birlikte suç anlayışı da çağdan çağa ne kadar değişiyor! Daha dün arapça ezan okudular diye, kaç yurttaş yakalandı, mahkemelere gönderildi, hapislere sokuldu. Bugün bir hükümet reisi Meclis kürsüsünde arapça ezanın müdafaasına girişiyor. Sesi güzel olsa kalkıp
kendisi okuyacak.
Orası mühim değil, ne olursa arada yananlara oluyor. Çağın bu kadar çabuk değişeceğini bilseydi Kubilây kafasını verir miydi? Günün birinde işlerin bu hâli alacağını bilseydi şeyh Sait o kadar acele eder miydi?
'''BİR BİLSEK'''
Ezanın Türkçe okunması milliyetçi bir görüşün ifadesiydi. Milliyetçiliğin baş tacı edildiği o günlerde ezanın arapça okunmasını istemek gibi ''antinationaliste'' bir düşünceye sahip olmak suç sayılırdı. Bugün tersi oldu.
Yarın ne olacağını bilmiyoruz. Ama bugün kötü sayılan fikirlerden hangilerinin baş taşı edileceğini bir bilsek de onlara dil uzatmasak bari.
'''ASIL SEBEP :'''
İlgililer, ezanın tekrar arapçalaştırılmasına sebep olarak şunu gösteriyorlar: Cami içinde ibadet türkçe olmadığı için dışında da türkçe olmamalıymış. İnandınız mı bu sebebe? İnanın, inanmayın; ama bir düşünün; bütün din edebiyatımız türkçe; naatlar, münacaatlar, ilâhiler, nefesler türkçe, Mevlût türkçe. Gelelim ibadet faslına; ezan türkçe, dualar türkçe, vaaz türkçe. Ne kaldı geri yanda; bir namaz sureleri mi? Niyet, ibadette gerçekten bir dil birliği kurmak olsaydı herhalde sayısı üçü beşi gecmiyen o sureleri türkçeleştirmek daha kolay olurdu. Böylelikle de ileriye doğru bir adım atılırdı. Ama biliyoruz; maksat ileri bir iş görmek değil, Maksat, seçimlerden önce bir avuç geri kafalı insanı avlamak için verilmiş bir sözü yerine getirmek. {{bb}} '''O.V.K'''<noinclude></noinclude>
2qdt5ovva5mb3y9f1l7ii65943p24eh
Mina Mina
0
39986
151335
150327
2022-07-21T09:48:10Z
Kibele
281
wikitext
text/x-wiki
{{eser başlığı|başlık=Mina Mina|esersahibi=Anonim|bölüm=|önceki=[[:Kategori:İzmir türküleri|İzmir türküleri]]|sonraki=|notlar=Hafız Yaşar Bey Mina Mina olarak söylemiştir. [[Çadır Kurdum Düzlere (Şanlıurfa)]] türküsünün söz olarak çeşitlemesidir. Müzik farklıdır. [[Gideceğim Gurbet Ele]] çeşitlemesi vardır. Yunanistan'da ΕΛΕΝΑΡΑ (ΕΛΕΝΗ ΕΛΕΝΑΡΑ ΜΟΥ) olarak bilinir. 1929'da ΑΝΤΩΝΗΣ ΝΤΑΛΓΚΑΣ, 1930'da ise ΓΡΗΓΟΡΗΣ ΑΣΙΚΗΣ tarafından söylenmiştir.}}
{{Harici medya
|video1=[https://www.youtube.com/watch?v=ahnuJJdAC2s Hafız Yaşar Bey - Mina Mina]
|video2=[https://www.youtube.com/watch?v=xamxcA4mbog ΕΛΕΝΑΡΑ, 1929, ΑΝΤΩΝΗΣ ΝΤΑΛΓΚΑΣ]
|video3=[https://www.youtube.com/watch?v=BOjG7V9Eoek ΕΛΕΝΗ ΕΛΕΝΑΡΑ ΜΟΥ 1930, ΓΡΗΓΟΡΗΣ ΑΣΙΚΗΣ]
|video4=[https://www.youtube.com/watch?v=XBmKjJaSWLk Gezi - Ελένη Ελενάρα μου [Ζωντανή Ηχογράφηση]]
}}
<poem>
Min min min min min min min min min mina min mina
Mina min mina minaş mini min mina
Çadır kurdum düzlere mina mina mina mina
Diken olmuş gözlere mina mina mina mina
Güzelsin mini mina
Şekersin mini mina
Çapkınsın mini mina
Mini min mini min mini mina
Mina min mina minaş mini min mina
İşte ben gidiyorum mina mina mina mina
Yarim kalsın sizlere mina mina mina mina
Güzelsin mini mina
Şekersin mini mina
Çapkınsın mini mina
Mini min mini min mini mina
Mina min mina minaş mini min mina
</poem>
{{eser son|kaynak=Anonim|telif={{Anonim eser}}}}
[[Kategori:İzmir türküleri]]
o2dqv7158e741ss8qlgnao6kqnqtp8p
Âdem Oğlu
0
40097
151328
150812
2022-07-21T09:36:26Z
Kibele
281
Kibele, [[Adem Oğlu]] sayfasını [[Âdem Oğlu]] sayfasına taşıdı: yazım
wikitext
text/x-wiki
{{eser başlığı
| önceki =
| sonraki =
| başlık =Adem Oğlu | bölüm =
| eser sahibi =Yunus Emre
| notlar =
}}
<poem>
Miskin Adem oğlanı,nefse zebun olmuşdur
Hayvan canavar gibi,otlamağa kalmıştır
Hergiz ölümün sanmaz,ölesi günin anmaz
Bu dünyadan usanmaz,gaflet önin almışdur
Oğlanlar öğüt almaz,yiğitler tevbe kılmaz
Kocalar taat kılmaz,sarp rüzgar olmuştur
Beğler azdı yolundan,bilmez yoksul halinden
Çıktı rahmet gölünden,nefs gölüne dalmışdur
Yunus sözi alimden,zinhar olma zalimden
Korkadurın ölümden,cümle doğan ölmüşdür.
</poem>
{{eser son
|kaynak=
|telif={{KM-TR}}
}}<poem>
[[Kategori:Yunus Emre]]
rnnbrrk4pvlbzz3rs21dncaps6r8upn
151330
151328
2022-07-21T09:39:17Z
Kibele
281
düzen
wikitext
text/x-wiki
{{eser başlığı
| önceki =
| sonraki =
| başlık =Âdem Oğlu | bölüm =
| eser sahibi =Yunus Emre
| notlar =
}}
<poem>
Miskin Âdem oğlanı, nefse zebun olmuşdur
Hayvan canavar gibi, otlamağa kalmıştır
Hergiz ölümün sanmaz, ölesi günin anmaz
Bu dünyadan usanmaz, gaflet önin almışdur
Oğlanlar öğüt almaz, yiğitler tevbe kılmaz
Kocalar taat kılmaz, sarp rüzgâr olmuştur
Beğler azdı yolundan, bilmez yoksul halinden
Çıktı rahmet gölünden, nefs gölüne dalmışdur
Yunus sözi alimden, zinhar olma zalimden
Korkadurın ölümden,cümle doğan ölmüşdür.
</poem>
{{eser son
|kaynak=
|telif={{KM-TR}}
}}<poem>
[[Kategori:Yunus Emre]]
22zzmgi59div8h6hiolbng2n1vly3hb
151331
151330
2022-07-21T09:39:36Z
Kibele
281
wikitext
text/x-wiki
{{eser başlığı
| önceki =
| sonraki =
| başlık =Âdem Oğlu | bölüm =
| eser sahibi =Yunus Emre
| notlar =
}}
<poem>
Miskin Âdem oğlanı, nefse zebun olmuşdur
Hayvan canavar gibi, otlamağa kalmıştır
Hergiz ölümün sanmaz, ölesi günin anmaz
Bu dünyadan usanmaz, gaflet önin almışdur
Oğlanlar öğüt almaz, yiğitler tevbe kılmaz
Kocalar taat kılmaz, sarp rüzgâr olmuştur
Beğler azdı yolundan, bilmez yoksul halinden
Çıktı rahmet gölünden, nefs gölüne dalmışdur
Yunus sözi alimden, zinhar olma zalimden
Korkadurın ölümden,cümle doğan ölmüşdür.
</poem>
{{eser son
|kaynak=
|telif={{KM-TR}}
}}
[[Kategori:Yunus Emre]]
68sguj5kk1369kpyt5dtjjjj2ww7ifc
Ahciğin Elinde Bir Deste Kaşık
0
40108
151325
150881
2022-07-21T09:34:16Z
Kibele
281
Kibele, [[Ahcik'in Elinde Bir Deste Kaşık]] sayfasını [[Ahciğin Elinde Bir Deste Kaşık]] sayfasına taşıdı: özel isim değil, ermenice 'kız' demek..
wikitext
text/x-wiki
{{eser başlığı
| önceki =
| sonraki =
| başlık =Ahcik'in Elinde Bİr Deste Kaşık | bölüm =
| eser sahibi =Anonim
| notlar =
}}
<poem>
Ahciğin elinde bir deste kaşık
Boyuna vurgunam kendine aşık
{{bb}}''Aman bir Ahcik, yaman bir Ahcik''
Ahcik çıkmış kilisenin başına
Güneş vurmuş kemerinin kaşına
{{bb}}''Aman bir Ahcik, yaman bir Ahcik''
Ahciği sorarsan urumellidir
Boyu uzun kendi ince bellidir
{{bb}}''Aman bir Ahcik, yaman bir Ahcik''
</poem>
{{eser son
|kaynak={{tez kaynağı|soyadı=Erdem|ad=Menşure Ezgi|başlık=Erzincan Türküleri Üzerine Bir İnceleme|tip=Yüksek Lisans|yıl=2010|yayıncı=Kırşehir Üniversitesi|yer=Kırşehir|url=http://web.archive.org/web/20220607084243/https://acikbilim.yok.gov.tr/bitstream/handle/20.500.12812/238310/yokAcikBilim_10193088.pdf?sequence=-1&isAllowed=y|erişimtarihi=7 Haziran 2022}}
|telif={{Anonim eser}}
}}
[[Kategori:Erzincan türküleri]]
nqlzvqc8rxdx22esdp2inl9e2hx7zhu
151327
151325
2022-07-21T09:35:20Z
Kibele
281
özel isim değil
wikitext
text/x-wiki
{{eser başlığı
| önceki =
| sonraki =
| başlık =Ahciğin Elinde Bİr Deste Kaşık | bölüm =
| eser sahibi =Anonim
| notlar =
}}
<poem>
Ahciğin elinde bir deste kaşık
Boyuna vurgunam kendine âşık
{{bb}}''Aman bir ahcik, yaman bir ahcik''
Ahcik çıkmış kilisenin başına
Güneş vurmuş kemerinin kaşına
{{bb}}''Aman bir ahcik, yaman bir ahcik''
Ahciği sorarsan urumellidir
Boyu uzun kendi ince bellidir
{{bb}}''Aman bir ahcik, yaman bir ahcik''
</poem>
{{eser son
|kaynak={{tez kaynağı|soyadı=Erdem|ad=Menşure Ezgi|başlık=Erzincan Türküleri Üzerine Bir İnceleme|tip=Yüksek Lisans|yıl=2010|yayıncı=Kırşehir Üniversitesi|yer=Kırşehir|url=http://web.archive.org/web/20220607084243/https://acikbilim.yok.gov.tr/bitstream/handle/20.500.12812/238310/yokAcikBilim_10193088.pdf?sequence=-1&isAllowed=y|erişimtarihi=7 Haziran 2022}}
|telif={{Anonim eser}}
}}
[[Kategori:Erzincan türküleri]]
s92lqx4gbtlwjpcteadqlyjm1c3vlf7
Selahattin Demirtaş'ın 3 Kasım 2021'deki savunması
0
40145
151324
151169
2022-07-21T09:29:57Z
Kibele
281
[[Kategori:Selahattin Demirtaş'ın savunmaları]] eklendi ([[VK:HOTCAT|HotCat]])
wikitext
text/x-wiki
{{eser başlığı
| önceki =
| sonraki =
| başlık =Selahattin Demirtaş'ın 3 Kasım 2021'deki savunması
| bölüm =
| eser sahibi =Selahattin Demirtaş
| notlar =HDP Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'na hakaret ettiği iddiasıyla Mersin 14. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmasında, tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) üzerinden yaptığı savunma (kısmi metin).
}}
'''Savcı benim ifademi almadan mütalaa oluşturmuş'''
Şimdi bu dosyada esas hakkında savunma alınmadan mütalaa oluşturulmuş. Cumhuriyet Savcısı benim savunmamı dinlemeden mütalaa vermiş. Hukuka aykırılığı bir tarafa bırakıyorum. Cumhuriyet Savcısı için savunmaya dair ne söyleneceği ya da ne tür deliller ortaya konulacağı hiçbir anlam ifade etmiyor olacak ki, savunmayı beklemeden cezalandırılmam yönünde mütalaa oluşturmuş. Bu hususa özellikle dikkat çekmek istiyorum. Çünkü insanların savunması alınmadan savcı sadece iddianameye bakarak cezalandırılmasını istiyorsa, savunma açısından ortaya konulacak hiç bir delil Cumhuriyet Savcısını bağlamıyor demektir.
'''4 Kasım’da yapılan operasyonun siyasi saiklerle yapıldığı tescillendi'''
Herşeyden önce bundan 5 yıl önce 4 Kasım 2016 günü benim ve diğer Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu partimizin toplam 12 milletvekili kapsamlı bir siyasi operasyonla gözaltına alındı ve tutuklandı. Bunların hepsinin AİHM’in kararlarıyla siyasi saiklerle yapılan tutuklamalar olduğu tescillendi. Bu davada da yani dönemin başbakanı Davutoğlu’na hakaret gerekçesiyle açılan bu dava da 4 Kasım’da başlayan siyasi operasyonlar çerçevesinde yürütülen yargı tacizinin bir parçasıdır. Benim hakkımda çok sayıda fezleke düzenlendi, bunların 60’a yakını davaya dönüştü, bir kısmı birleştirildi, bir kısmı başka mahkemelerde görülüyor, bir kısmı da sizin mahkemenizde Cumhurbaşkanına, Başbakana hakaret davaları şeklinde sürüyor. Bunun dışında ayrıca birleştirilmeyen özel olarak seçilmiş ve hızla hükümlü hale getirilmem amaçlanan dosyalar da vardır. Onlar da Ankara’da hükme bağlanıyor. Bunların tamamı Cumhuriyet Savcılarının hükûmetten aldıkları açık siyasi talimatlar sonucunda hazırlanmış iddianamelerdir.
'''Davutoğlu’nun AKP’den ayrılacağı hesaplansaydı bu dava açılmazdı'''
Önünüzdeki dosya da bunlardan biridir. Mesela ben merak ediyorum. O dönemin fezlekelerini ya da iddianamelerini hazırlayan savcı, Ahmet Davutoğlu’nun AKP’den ayrılıp ayrı parti kuracağını, muhalefet partisi olarak faaliyetlerine devam edeceğini öngörebilmiş olsaydı yine bu davayı açar mıydı? Benim deneyimime göre açmazdı. O dönem Erdoğan ve başbakan Davutoğlu ya da hükûmete dönük her türlü eleştiri fezlekeye ve iddianameye dönüştürüldü ve HDP’liler üzerinde siyasi baskı aracı olarak kullanıldı. Bu da onlardan birisidir.
'''Parlamento ve yargı hükûmeti denetlemeyecek de kim denetleyecek?'''
Peki Ahmet Davutoğlu kim ben kimim? Bun burada sanığım kendisi müşteki. O dönem görev yaptığım TBMM’de temsili bulunan üçüncü büyük partinin eş genel başkanıyım. Davutoğlu da o dönem iktidar partisinin Genel Başkanı, hem yürütme organının başı hem de Başbakan. Mahkemenizde bir muhalefet partisi liderinin hükûmete yönelik eleştirileri bir suç olarak addedilmiş ve ondan dolayı benden hesap soruluyor. Geçen duruşmada ifade etmiştim bugün tekrarlamak durumundayım. Demokratik ilkelere haiz devletlerde veya sistemlerde hükûmeti yani devleti denetleyen merciler vardır. Bunların en önemlisi parlamentodur. Yani halkın oyuyla seçilmiş milletvekilleri ve siyasi partiler hükûmeti icraatlarından dolayı denetlerler ve bu denetim raporları meclise sunulur, iç tüzüğe dayalı denetim faaliyeti yürütülürken aynı zamanda basın toplantıları miting ve yürüyüşler gibi sivil demokratik baskı yöntemleriyle hükûmet denetlenir. Kamuoyunun bilgisine sunularak hükûmetin faaliyetlerinin anayasaya uygun bir şekilde yürümesi için denetim faaliyeti icra edilir. TBMM’nin iki temel görevinden biridir bu denetim. Bir de yasama faaliyetlerdir.
'''Yaptığım denetim faaliyeti nedeniyle sorguya çekiliyorum!'''
Hükûmeti denetleyecek bir başka merci de yargıdır. Yürütmenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabidir. İktidarın bütün idari işlemleri yargı denetimine tabidir. Yani şu anda yasamanın bir üyesi olarak yaptığım denetim faaliyeti nedeniyle devletin bir başka erki olan yargı tarafından sorguya çekiliyorum. Şöyle bir benzetme, metaforla anlatmaya çalışayım. Diyelim ki siz idare mahkemesisiniz ve bir yurttaş idarenin bir işlemi nedeniyle size iptal davası açtı. Siz bu davayı iktidarı denetleme adına anayasadan kaynaklı yetkilerinizi kullanarak millet adına yürüttünüz, yaptınız. Ben de yasamanın bir üyesi olarak sizin yaptığınız bu yargısal denetimi parlamentoya taşıdım. Mersin İdare Mahkemesi'nin hakkında soruşturma açılmasına yani bir başka denetim organı olan parlamentoyu devreye sokmaya çalışıyorum ve sizin yaptığınız denetim faaliyeti nedeniyle sizi suçluyorum. Bu ne kadar abes ve anti demokratik olur ise bu dava ve yargılama da o kadar abes ve anti-demokratiktir. Yürütmeyi Meclis denetlemeyecek de kim denetleyecek. Yürütme onun işlemleriyle hükûmet ve milletvekilleri ilgilenmeyecekse kim ilgilenecek? Ancak parlamentonun ve anayasanın hiçe sayıldığı rejimlerde yürütme organının eylem ve işlemleri sınırsız ve sorumsuz bir baskıya dönüşür ki şu anda onu yaşıyoruz. 2016, 4 Kasım’ında bize yönelik yürütülen siyasi operasyondan beri Türkiye bunu yaşıyor.
'''Ahmet Davutoğlu’nun siyasi faaliyetlerini eleştirdim'''
Birazdan konuşmamın içeriğine değineceğim. Müşteki Ahmet Davutoğlu’nun iş ve işlemleri dışında neyine hakaret etmişim. Söz konusu konuşmanın tamamındaki Ahmet Davutoğlu eleştirisi Başbakan olmasından dolayı aldığı ve uyguladığı kararlara yöneliktir. Örneğin konuşmamın içeriğinde hiç şöyle bir şey var mı? “Ahmet Davutoğlu ticarette güvenilmezdir ya da özel yaşamında şöyledir. Ahmet Davutoğlu arkadaşlarıyla dedikoducudur. Ahmet Davutoğlu çocuklarına karşı vurdumduymazdır" mı demişim? Ahmet Davutoğlu’nun siyasi faaliyetlerinden ve Başbakanlık görevlerinden kaynaklı eleştiri yapmışım. Bu eleştirileri yaparken kendi üslubumla, sert bir şekilde kamuoyunun dikkatini çekecek bir yöntemle ve özellikle gündeme taşıyabilecek şekilde kendi üslubumu kullanmışım. Bunu nerede yapmışım? Mersin’de yaptığım konuşmadan üç gün önce TBMM çatısı altında Meclis Grup Toplantısında bunları söylemişim. Dosyanızda bilirkişi raporu var. Söz konusu grup toplantısı 23 Şubat 2016 tarihinde gerçekleşmiş, bundan dört gün sonra Mersin’deki mitingde benzer düşüncelerimi neredeyse aynı cümleleri orada da söylemişim. Yani anayasada bana tanınan, milletvekili olmamdan kaynaklı Meclis çatısı altında ifade ettiğim sözleri ya da düşünceleri dışarıda da tekrarlamakla mutlak sorumsuzluk hakkımı kullanmışım.
'''Mutlak sorumsuzluk yargılanamaz, soruşturulamaz ve ömür boyu tanınan bir haktır'''
Mutlak sorumsuzluk tekrar hatırlatmak istiyorum dokunulmazlıktan ayrıdır; kaldırılamaz, sınırlanamaz, ömür boyu devam eder. Yani Meclis çatısı altında ifade ettiğim düşünceleri ömrüm boyunca dışarıda tekrarlayabilirim; suç teşkil etse bile. Altını çizerek söylüyorum suç teşkil etse bile soruşturulamaz. Bunun anlamı şudur, anayasa 83/1 soruşturulamaz derken bu konuda milletvekiline soruşturma açılamaz diyor, soru sorulamaz. Bırakın kovuşturmayı, sanık durumuna düşürülmeyi, bugünkü gibi sanık sıfatıyla ifadesinin alınmasını... Soruşturulamaz. Şimdi bunu Cumhuriyet Savcısına da söylemişiz, Meclis'te ifade ettiğim sözleri dışarıda tekrarlamışım. Anayasa'nın 83’üncü maddesi iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısının umurunda değil. Anayasa bizi bağlamaz diyor. Yetmemiş mahkemenizden istemişiz, inceleyin demişiz. Soruşturma yürütülemez. Buradaki düşüncelerim suç teşkil etse bile kamu davasına konu edilemez. Dolayısıyla düşme kararı verin, benim savunmamın alınmasına gerek yok dedik. Onu da yapmamışsınız, yetmemiş Cumhuriyet Savcısı mütalaasını hazırlarken yine Anayasa'yı tanımıyorum demiş, milletvekillerinin sorumsuzluğu beni ilgilendirmez demiş ve savunmamı talep etmiş. Dolayısıyla dosyanızda bulunan bilirkişi raporunun dikkate alınarak düşme kararı verilmesi gerekiyor.
'''Cemile’nin cenazesinin gömülmesi için adeta yalvardım, cenazeyi defnettiremedim'''
Gelelim konuşmamın içeriğine, yani ben sorumsuzluğun arkasına saklanarak düşme talep etmiyorum. Ben düşüncelerimi, düşünce ve ifade özgürlüğü, eleştiri hakkı ve parlamenter yetkim kapsamında olduğunu iddia ediyorum. Şimdi Cumhuriyet Savcısı iddianameyi ve fezlekeyi hazırlarken bu eleştirilerimi yönelttiğim dönemde neden yaptığımı araştırma gereği duymamış. Duruşma savcısı da araştırma gereği duymamış. Birazdan göstereceğim fotoğraflar için herkesten özür diliyorum. Bu fotoğraf karelerini bir kez daha göstermek zorundayım. Bakın konuşmamın içeriğinde var. Örneğin 8 Eylül 2015 tarihinde konuşmayı yapmamdan birkaç ay önce Cizre'de Cemile Çağırga isimli 10 yaşındaki çocuk evinin önünde güvenlik güçlerince açılan ateş sonucunda öldürülmüş, defnedilmesi için aile mezarlığa gitmek istiyor. Sokağa çıkma yasağı var ve bu yüzden çocuğun cenazesinin defnedilmesine izin verilmemiş. Bu benim iddiam değil hem dava konusudur hem de gerçek. O günde kamuoyunun gündemine geldi, Silopi teşkilatımız, Şırnak milletvekillerimiz bizi bilgilendirdi, olay doğru. Onun üzerine başbakana milletvekillerini gönderdim. Meclis grubundan çağrı yaptım basın toplantısı yaptım ama Cemile Çağırga’nın defnedilmesine izin verilmedi. Bakın fotoğrafı burada, bu bir derin dondurucudaki çocuk cenazesidir. Gördüğünüz derin dondurucu içinde kefene sarılı Cemile’nin cenazesidir. Başbakan Ahmet Davutoğlu’na rica ettim, adeta yalvardım, defnettiremedik. Günlerce burada kaldı cenazesi, 10 yaşındaki Cemile Çağırga. Cemile Çağırga kim? Bu işte, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı, Kürt kızı. Defnettiremedim.
'''Hacı Lokman Birlik, panzerin arkasında sürüklendi'''
Bir başka konuşmamda geçen eleştiri. Ekim 2015. Şırnak kent merkezi. Hacı Lokman Birlik. Şırnaklı bir genç, şehir içindeki operasyonda öldürüldüğü söyleniyor panzerin arkasına bağlanıyor ve sürükleniyor. Bu görüntüler herkes tarafından görüldü. Ondan dolayı polislere soruşturma açıldı görüntülerin doğru olduğu ortaya çıktı ben de Ahmet Davutoğlu’nu bundan dolayı eleştirmişim. Bu polislere hiçbir işlem yapılmadı, sadece soruşturma açıldı kapatıldı ve 2015 Türkiye’sinde bu görüntüler ülkeye izlettirildi. Tarih 22 Aralık 2015, konuşmayı yaptığım konuşmanın tarihi ne 3 ay önce.
'''Taybet İnan, cenazesi 7 gün sokakta kaldı: Cenazeye saygı istedim'''
Taybet İnan, 68 yaşında Silopi’de evinin önünde güvenlik güçleri tarafından öldürüldü. Tam 7 gün cenazesi kaldırımda kaldı, sokağa çıkma yasağı var denildi. Eşi almak istedi ateş açıldı, oğlu almak istedi ateş açıldı, onlar da yaralandı. Sayın hakim ben bir dehşet filmi anlatmıyorum, 2015 Türkiye’sinde yaşlı bir kadının cenazesi tam yedi gün sokakta çürümeye terk edildi. Ahmet Davutoğlu Başbakandı ben muhalefet lideriydim. Bu kadın Müslüman bir kadındı, velev ki dinsiz de olabilir. Bu kadın Silopili bir Kürt kadını. Cenazeye saygı istedim cenazeye. Bunu yapamazsınız, insanlık onuru çiğneniyor yapamazsınız dedim. Bunu söylemeden önce milletvekili arkadaşlarımı yine Ahmet Davutoğlu’na gönderdim, rica ettim dedim ki gidin deyin ki "bakın siyasi rekabet başka bir şey, gerilim var doğru, sokaklarda çatışma var, hendek barikat var doğru, ama insani bir durum yapmayın" dedim. Aldırmadı, cenazenin oradan alınmasına izin vermedi.
'''Vali Varto’daki çıplak fotoğraf için "vicdanım kabul etmiyor" dedi, benim de vicdanım kabul etmedi'''
Başka bir fotoğraf, çok özür diliyorum bu fotoğrafı da göstermek zorundayım. O günkü öfkemin nedeni anlaşılsın. Ağustos 2015, yer Varto. Kader Kevser Altürk. Bu fotoğraf yayınlandı. Varto kent merkezinde öldürüldü denilerek çıplak bir kadının fotoğrafı JÖH hesaplarından yayınlandı. Valilik soruşturma açtı. Soruşturma açan vali merkeze alındı. Vali beyin eşi vicdanımız bunu kaldıramaz demiş. Vali bey ahlakım bunu kaldıramaz dedi. Benim ahlakım da kaldıramaz sayın hakim. Kim olursa olsun bunu yapamaz. Bunların hepsi üç ay içerisinde oldu. Ahmet Davutoğlu Başbakandı, ben eleştirdim diye yargılanıyorum, bunları yapanların hiçbiri yargılanmıyor. Soruşturma bile açılmadı. Yer Türkiye Cumhuriyeti ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, bunların hepsi vatandaşımız, ben vatandaşım, Ahmet Davutoğlu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı.
'''İsrail'den, Bosna’dan bahsetmiyorum Cizre'den, Şırnak’tan, Varto'dan bahsediyorum: Bütün eleştirilerimin arkasındayım'''
İsrail’den söz etmiyorum, Bosna’dan da bahsetmiyorum, ki orada da yapılanların tamamı vahşettir. Cizre’den Şırnak'tan, Silopi’den söz ediyorum. Peki ben dile getirmeyeceğim de kim dile getirecek, Bahçeli mi bunları dile getirecek. Yok, umrunda bile değil. Sorumlu muhalefet biziz. Bunu yapmak zorundaydık, yapmazsak onurumuzu, insanlığımızı kaybederdik. O gün orada yaptığım eleştirilerin arkasındayım. Ahmet Davutoğlu bunların hepsinin üstünü örtmüştür. Bugün muhalefettir hiç fark etmiyor. Çıkıp anlatsın bunlar nasıl oldu nasıl üstü örtüldü? Toplum nasıl bunlarla korkutulmaya, onursuzlaştırılmaya çalışıldı. Biz bunu kabul etmedik.
'''Bunca vahşetin tek sanığı ben mi olacaktım, bu mu Kürde sunulan adalet?'''
Düşünün bu kadar vahşet yaşanmış, yargı sizsiniz burada yargılanması gereken ben miyim? Bütün bu olup bitenlerden sonra ortaya çıkan tek sanık ben mi olmalıyım? Bu mudur, Türkiye Cumhuriyeti'nde Kürde sunulan adalet bu mudur? Bu bir ayrımcılıktır. Anayasa'nın ayrımcılık, eşitlik ilkelerine aykırıdır, AİHS’nin 14’üncü maddesinin eşitlik ilkesine aykırıdır. Bu kız (Cemile) terörist diyor ya. On yaşında. Bu yapılamaz, burada sivil insanlardan söz ediyorum. Ayrımcılık yapılmıştır. Kürtler kimliklerinden dolayı katli vacip görülmüştür. Bunu savunduğumuz için biz ne terör yandaşı oluruz ne ırkçı oluruz. Sadece insan oluruz. Ben insanlığımı yaptığım için bugün sanık sandalyesine oturtulmuşum. Sanık sandalyesinde olması gerekenler başkalarıdır, ben değilim hakim bey. Ayıptır, günahtır, zulümdür. Bizim için değil temsil ettiğimiz halk adına zulümdür, yapmayın etmeyin. Biz bunu haketmiyoruz, bu hakareti hak etmiyoruz. İnsanlarımız, yurttaşlarımız öldürülecek, katledilecek, üstüne soruşturma açılmayacak onların derdini dile getiren, haykıran siyasi temsilcileri yargılanacak. Olacak iş mi nasıl bunu vicdanınız kabul edecek. Siz hakimsiniz, hakim vicdanıyla konuşur.
'''Bu dosya bu kadar yüreğime dokunmasaydı çıkıp savunma yapmazdım'''
Bu dosyada benim savunmamı almadan düşme kararı vermeliydiniz. Ben şuan yargılanıyorum oldu bitti. Ceza verseniz, düşme verseniz, sonuç değişmez. Ben bundan suçlandım, suçlanması gereken ben değilim. Bakın bir başka muhalefet partisi CHP ile ilgili bir örnek vermek istiyorum. CHP milletvekili Mahmut Tanal hakkında bir suç duyurusu olmuş. Buradaki herkesin affına sığınarak bu cümleleri okumak istiyorum. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın burada hakaret yok deyip takipsizlik verdiği cümleleri okuyorum. (...) Denilmiş ki bu ifade özgürlüğü kapsamındadır. Çok sayıda örnek var. Ahmet Atilla Şentürk “Her şehide karşılık bir HDP milletvekili indirmelisiniz” demiş. Açık kimlikle yapılmış, takipsizlik kararı verildi. Yüzlercesini okuyabilirim. Cinsiyetçi küfürler, hakaretler yahu bi kez mi yargı bizimle ilgili adil işlemez! Bir tane mi pamuklara saracağımız, adalete hukuka uygun karar çıkmaz mı ki diyelim bu ülkede adalet var. Bunları söylemek için bugün duruşmaya katıldım. Bu dosya bu kadar beni inciten yüreğime dokunan bir dosya olmasaydı emin olun savunma yapmaya gerek duymazdım. Savcılık ceza istemiş ceza verecekseniz de takdir sizindir.
''Avukatların savunmasından sonra mahkeme heyeti, IŞİD ve diğer örgütlere ilişkin hükûmete yönelttiği eleştirileri hatırlattı. Bu nedenle söz alan Demirtaş şunları söyledi:''
Hükûmetin dış politikasını eleştirmek nasıl hakaret olabilir? Hükûmet, çıkar ‘bunları desteklemiyorum’ der. Biz de desteklediğini iddia ediyoruz ve bunun yanlış olduğunu söylüyoruz. Beslemeyin bunları diyoruz. AKP hükûmeti Suriye’de çeteleri desteklemiştir, silah göndermiştir. Türkiye de lojistik, istihbarat desteği sunmuştur. Bu bir hatadır. Türkiye, Suriye iç savaşına böyle dahil olmuştur.
'''Selahattin Demirtaş'''
'''3 Kasım 2021'''
{{eser son|kaynak={{Web kaynağı | url = https://hdp.org.tr/tr/taybet-inan-cemile-cagirga-haci-lokman-birliki-tek-tek-anlatan-demirtas-israilden-bahsetmiyorum-bunlar-bu-ulkede-yasandi/15859/ | başlık = Taybet İnan, Cemile Çağırga, Hacı Lokman Birlik’i tek tek anlatan Demirtaş: İsrail’den bahsetmiyorum bunlar bu ülkede yaşandı | yayıncı = HDP | tarih = 3 Kasım 2021 | erişimtarihi = | arşivurl = https://web.archive.org/web/20211103155213/https://hdp.org.tr/tr/taybet-inan-cemile-cagirga-haci-lokman-birliki-tek-tek-anlatan-demirtas-israilden-bahsetmiyorum-bunlar-bu-ulkede-yasandi/15859/ | arşivtarihi = 3 Kasım 2021}}|telif={{FSEK-36}}}}
[[Kategori:Selahattin Demirtaş'ın savunmaları]]
9igrbig7ffbaagzx85gwrw06y19l6nr
Vehhâbi Destanı
0
40196
151332
151225
2022-07-21T09:40:35Z
Kibele
281
Kibele, [[Vehhabi Destanı]] sayfasını [[Vehhâbi Destanı]] sayfasına taşıdı: yazım
wikitext
text/x-wiki
{{eser başlığı|başlık=Destan-ı Vehhâbi|esersahibi=Âşık Esrarî|bölüm=|önceki=[[:Kategori:Türk halk edebiyatında destanlar|Türk halk edebiyatında destanlar]]|sonraki=|notlar=}}
{{sütun-başla}}
{{Sütun-3}}
<poem>
Vaktine hazırol dayan Vehhabi
Hicaz'ı görmeğe arzumanım var
Ol Hakk'ın beytine yüzüm sürmeye
Yaradan'la böyle ahd amanım var
Vehhabi de der ki gelüp yorulma
Mısır kapusunda bir seyranım var
Deryadan karadan dah yetiştim
Arabistan üzerine bir tufanım var
Mehmed Paşam der ki ya bir Yaradan
Kaplanlarum vardır sak ol deryadan
Sen nasıl gelürsün bunda karadan
Seni yolda yırtar kurt kaplanım var
Vehhabi de der ki işleri sezdim
Bağdat'tan Yemen'e urbanı yazdım
Senden evvel Bağdat valisini bozdum
Acem sınırında bir nişanım var
Mehmet Paşam der ki uludur Yezdan
Öyle lafınızı dinlemezsem ben
İki kral bozdum üçüncüsü sen
Mısır beylerinden çok kurbanım var
Vehhabi der ki çöllerim kim şahı
Pençeme girenler çıkmaz bir dahi
Bir urbanım zabt eylemiş külahı
Zalü Rüstem gibi Şeyh Osman'ım var
Mehmet Paşam der ki Hakk ile işim
Dahi yanmamışken benim ateşim
Şeyh Osman'ın bozdur zor Delibaş'ım
Mustafa Bey gibi kahramanım var
</poem>
{{sütun-3}}
<poem>
Vehhâbi der ki beni bilmeyen bilemez
Meydana girmeyince yiğit belli olmaz
Harbim bir girdabdır giren kurtulmaz
Amansız zamansız çok çöllerim var
Mahmut Paşa'm de ki müjdecim geldi
Bonapart (a) yetişti Medine doldı
Cidde'yi Mekke'yi Tosun'um aldı
Ahmet Paşa gibi genç aslanım var
Vehhâbi der der ki hasmım arayım
Askerini çöllerde susuz kırayım
Tuttucağım zarrak ile(?) yarayım
Benim bu çöllerde yüz bin kanım var
Mehmed paşam der ki bilürem seni
Askerim kasaptır keser insanı
Eğer su bulunmazsa içerler kanı
Haytalardan bozma çok merdanım var
Vehhabi der ki Osmanlı erişti
Bir ateş püskürdü çöller tutuştu
Yazık urbanıma bir kıran düştü
Ben de bil(e)medim böyle zor düşmanım var
Mehmet Paşa'm der ki açıldı nusret
Vurun gazilerim vermeyin fırsat
Adımızı duysun ol sahip devlet
Sultan Mahmut gibi adil hanım var
Vehhâbi der ki hele gel hele
Suları zabt itdim kalalar bile
Vehhübi dimeklik kolaydır dile
Benim yer götürümez çok askerim var
</poem>
{{sütun-3}}
<poem>
Mehmet Paşa'm der ki azim cenk kurun
Yöğrük alemdarlar ileri yürün
Diliyle tüfenkçim durmayın vurun
Kelle kesenlere çok ihsanım var
Vehhâbi (de) der (ki)) büyük söyledim buldum
Urbanlar içinde hem rüsvay oldum
Dört yanım kesildi çaresiz kaldım
Ne takadım kaldı, ne dermanım var
Mehmet Paşa'm der ki kaddin bükerim
Kazma vurup temelini sökerim
Urbanların dış denize dökerim
Hindistan'a kadar meydanım var
Vehhâbi de der ki kande kaçayım
Kırıldı kanadım nice uçayım
Bari bir agu ver ben de içeyim
Zulmette kalmışım çok figanım var
Mehmet Paşa'm der ki nasılsın harici
Basra'dan Yemen'e aldın haracı
Şimdi var mı kurtulmanın ilacı
Cismin kaldırmağa bir fermanım var
Vehhâbi de der ki çektiğim zahmet
Var imiş Osmanlıda hakk(a) bir heybet
Aman sahip(i) devlet eyle merhamet
Hakıpaye geldim bir amanım var
Esrâri medh bu cengi bari
Gazi Mehmet Paşa'm sözünün eri
Yazın tevarihe bu çengi bari
Hicaz'ın fethine bir destanım var
{{metin girintisi|7em|(''Baki dua'')}}
</poem>
{{sütun-sonu}}
{{eser son|kaynak={{dergi kaynağı|url=https://turkoloji.cu.edu.tr/HALK%20EDEBIYATI/erman_artun_esrari_vehhabi_destani.pdf |başlık=19. YÜZYIL OSMANLI DÖNEMi ORTADOĞU'NUN SOSYAL TARİHİNE BiR KAYNAK: AŞIK ESRARİ'NiN VEHHABİ DESTANI |dergi=folklor/edebiyat |yıl=2000 |cilt=VI |sayı=23 |soyadı=Artun |ad=Erman |issn=1300-7491}}|telif={{KM-Osmanlı İmparatorluğu}}}}
[[Kategori:Türk halk edebiyatında destanlar]]
jwsaihn62wg83at5l7sjsgnalftpj7v
151334
151332
2022-07-21T09:44:25Z
Kibele
281
yazım
wikitext
text/x-wiki
{{eser başlığı|başlık=Vehhâbi Destanı|esersahibi=Âşık Esrarî|bölüm=|önceki=[[:Kategori:Türk halk edebiyatında destanlar|Türk halk edebiyatında destanlar]]|sonraki=|notlar=}}
{{sütun-başla}}
{{Sütun-3}}
<poem>
Vaktine hazırol dayan Vehhâbi
Hicaz'ı görmeğe arzumanım var
Ol Hakk'ın beytine yüzüm sürmeye
Yaradan'la böyle ahd amanım var
Vehhâbi de der ki gelüp yorulma
Mısır kapusunda bir seyranım var
Deryadan karadan dah yetiştim
Arabistan üzerine bir tufanım var
Mehmed Paşam der ki ya bir Yaradan
Kaplanlarum vardır sak ol deryadan
Sen nasıl gelürsün bunda karadan
Seni yolda yırtar kurt kaplanım var
Vehhâbi de der ki işleri sezdim
Bağdat'tan Yemen'e urbanı yazdım
Senden evvel Bağdat valisini bozdum
Acem sınırında bir nişanım var
Mehmet Paşam der ki uludur Yezdan
Öyle lafınızı dinlemezsem ben
İki kral bozdum üçüncüsü sen
Mısır beylerinden çok kurbanım var
Vehhâbi der ki çöllerim kim şahı
Pençeme girenler çıkmaz bir dahi
Bir urbanım zabt eylemiş külahı
Zalü Rüstem gibi Şeyh Osman'ım var
Mehmet Paşam der ki Hakk ile işim
Dahi yanmamışken benim ateşim
Şeyh Osman'ın bozdur zor Delibaş'ım
Mustafa Bey gibi kahramanım var
</poem>
{{sütun-3}}
<poem>
Vehhâbi der ki beni bilmeyen bilemez
Meydana girmeyince yiğit belli olmaz
Harbim bir girdabdır giren kurtulmaz
Amansız zamansız çok çöllerim var
Mahmut paşam der ki müjdecim geldi
Bonapart (a) yetişti Medine doldı
Cidde'yi Mekke'yi Tosun'um aldı
Ahmet Paşa gibi genç aslanım var
Vehhâbi der der ki hasmım arayım
Askerini çöllerde susuz kırayım
Tuttucağım zarrak ile(?) yarayım
Benim bu çöllerde yüz bin kanım var
Mehmed paşam der ki bilürem seni
Askerim kasaptır keser insanı
Eğer su bulunmazsa içerler kanı
Haytalardan bozma çok merdanım var
Vehh âbider ki Osmanlı erişti
Bir ateş püskürdü çöller tutuştu
Yazık urbanıma bir kıran düştü
Ben de bil(e)medim böyle zor düşmanım var
Mehmet Paşa'm der ki açıldı nusret
Vurun gazilerim vermeyin fırsat
Adımızı duysun ol sahip devlet
Sultan Mahmut gibi âdil hanım var
Vehhâbi der ki hele gel hele
Suları zabt itdim kalalar bile
Vehhübi dimeklik kolaydır dile
Benim yer götürümez çok askerim var
</poem>
{{sütun-3}}
<poem>
Mehmet Paşa'm der ki azim cenk kurun
Yöğrük alemdarlar ileri yürün
Diliyle tüfenkçim durmayın vurun
Kelle kesenlere çok ihsanım var
Vehhâbi (de) der (ki)) büyük söyledim buldum
Urbanlar içinde hem rüsvay oldum
Dört yanım kesildi çaresiz kaldım
Ne takadım kaldı, ne dermanım var
Mehmet Paşa'm der ki kaddin bükerim
Kazma vurup temelini sökerim
Urbanların dış denize dökerim
Hindistan'a kadar meydanım var
Vehhâbi de der ki kande kaçayım
Kırıldı kanadım nice uçayım
Bari bir agu ver ben de içeyim
Zulmette kalmışım çok figanım var
Mehmet Paşa'm der ki nasılsın harici
Basra'dan Yemen'e aldın haracı
Şimdi var mı kurtulmanın ilacı
Cismin kaldırmağa bir fermanım var
Vehhâbi de der ki çektiğim zahmet
Var imiş Osmanlıda hakk(a) bir heybet
Aman sahip(i) devlet eyle merhamet
Hakıpaye geldim bir amanım var
Esrâri medh bu cengi bari
Gazi Mehmet Paşa'm sözünün eri
Yazın tevarihe bu çengi bari
Hicaz'ın fethine bir destanım var
{{metin girintisi|7em|(''Baki dua'')}}
</poem>
{{sütun-sonu}}
{{eser son|kaynak={{dergi kaynağı|url=https://turkoloji.cu.edu.tr/HALK%20EDEBIYATI/erman_artun_esrari_vehhabi_destani.pdf |başlık=19. YÜZYIL OSMANLI DÖNEMi ORTADOĞU'NUN SOSYAL TARİHİNE BiR KAYNAK: AŞIK ESRARİ'NiN VEHHABİ DESTANI |dergi=folklor/edebiyat |yıl=2000 |cilt=VI |sayı=23 |soyadı=Artun |ad=Erman |issn=1300-7491}}|telif={{KM-Osmanlı İmparatorluğu}}}}
[[Kategori:Türk halk edebiyatında destanlar]]
6m2iuoppea7fcvgh2t3qo7m1zt59cm6
Sayfa:Dîvânü Lugâti't-Türk tıpkıbasım.pdf/1
250
40216
151321
2022-07-20T18:41:49Z
176.234.228.103
/* İstinsah edilmemiş */ Boş bir sayfa oluşturdu
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="1" user="176.234.228.103" /></noinclude><noinclude></noinclude>
6qj2c15q7tdtbnon4af36g8ousr4ysf
Ahcik'in Elinde Bir Deste Kaşık
0
40217
151326
2022-07-21T09:34:16Z
Kibele
281
Kibele, [[Ahcik'in Elinde Bir Deste Kaşık]] sayfasını [[Ahciğin Elinde Bir Deste Kaşık]] sayfasına taşıdı: özel isim değil, ermenice 'kız' demek..
wikitext
text/x-wiki
#YÖNLENDİRME [[Ahciğin Elinde Bir Deste Kaşık]]
0wy4r0x3ntw0num29mvm25bdrw9n5pb
Adem Oğlu
0
40218
151329
2022-07-21T09:36:26Z
Kibele
281
Kibele, [[Adem Oğlu]] sayfasını [[Âdem Oğlu]] sayfasına taşıdı: yazım
wikitext
text/x-wiki
#YÖNLENDİRME [[Âdem Oğlu]]
swbgayib9fis0ibrfzglnd6axs9yzo2
Vehhabi Destanı
0
40219
151333
2022-07-21T09:40:35Z
Kibele
281
Kibele, [[Vehhabi Destanı]] sayfasını [[Vehhâbi Destanı]] sayfasına taşıdı: yazım
wikitext
text/x-wiki
#YÖNLENDİRME [[Vehhâbi Destanı]]
m9nff5ru9itp1ah3x33o5flwlxg9uec
Vikikaynak tartışma:Vikikaynak gezintisi
5
40220
151339
2022-07-21T10:31:55Z
Kibele
281
/* türkçe karakterler */ yeni başlık
wikitext
text/x-wiki
== türkçe karakterler ==
metinde 'Aramalarınızda Türkçe karakterleri mutlaka kullanınız' yazıyor. bu hâlâ gerekli mi? [[Kullanıcı mesaj:Kibele|<font color="#800000">'''kibele'''</font>]] 10.31, 21 Temmuz 2022 (UTC)
d5vi6vcespd9f307uaz6lhfemvcmt8q
Sayfa:III. Türk Tarih Kongresi.pdf/1
250
40221
151340
2022-07-21T10:34:13Z
Kibele
281
/* Sorunlu */
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="2" user="Kibele" /></noinclude>TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARINDAN
IX. SERİ — No.3
----------------
II. TÜRK TARİH KONGRESİ
ANKARA 15—20 KASIM 1943
KONGREYE SUNULAN TEBLİĞLER
TÜRK TARİH KURUMU BASIMEVİ — ANKARA
1 9 4 8<noinclude></noinclude>
1ycs536ldec94ncudjbqa7jmag0wec3
Sayfa:III. Türk Tarih Kongresi.pdf/11
250
40222
151341
2022-07-21T10:36:40Z
Kibele
281
/* İstinsah edilmemiş */ Yeni sayfa: KONGRE ÇALIŞMALARI HAKKINDA ESASLAR 1 — Kongre çalışmaları, Umumi Hey'ette ve Seksiyonlar- da önceden hazırlanan ve programda günü ve sırası tesbit edilmiş bulunan tebliğlerin yapılması suretiyle devam edecek- tir. 2 — Umumi Hey'ette yapılan tebliğlerden yirmi dakikayı aşanları Kongre Başkanı lüzum gördüğü yerde kesebilecektir. Bu suretle yarım kalan tebliğler Kongre kitabında tamam ola- rak neşredilecektir. 3 — Kongreye verilen bütün t...
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="1" user="Kibele" /></noinclude>KONGRE ÇALIŞMALARI HAKKINDA ESASLAR
1 — Kongre çalışmaları, Umumi Hey'ette ve Seksiyonlar-
da önceden hazırlanan ve programda günü ve sırası tesbit
edilmiş bulunan tebliğlerin yapılması suretiyle devam edecek-
tir.
2 — Umumi Hey'ette yapılan tebliğlerden yirmi dakikayı
aşanları Kongre Başkanı lüzum gördüğü yerde kesebilecektir.
Bu suretle yarım kalan tebliğler Kongre kitabında tamam ola-
rak neşredilecektir.
3 — Kongreye verilen bütün tebliğlerin umumi istifadeye
konulabilmesini temin için Umumi Hey'ette yapılan tebliğler
üzerinde tenkit ve münakaşa için söz verilmiyecektir. Her han-
gi bir konu hakkında tenkitte bulunmak veya aydınlanmak is-
tiyenlerin düşünce ve isteklerini yazı ile kongre başkanlığına
bildirmeleri lâzımdır. Tebliğ sahiplerinin bunlara verecekleri ce-
vaplar ilgililere kongre başkanlığınca bildirilecektir.
4 — Seksiyonlarda yapılacak tebliğlere de yirmişer daki-
ka zaman ayrılmıştır. Bu tebliğler üzerinde münakaşa ve sual
sorma yapılabilecektir. Yalnız her tebliğin münakaşa ve izahı-
na ayrılan zaman da yirmi dakikayı aşmıyacaktır. Tebliğlerin
münakaşasına iştirâk edenlerin ileri sürdükleri düşünceleri, söz-
lerini bitirdikten sonra ayrıca yazarak seksiyon başkanlığına
vermeleri de lâzımdır.
5 — Umumi Hey'ette ve seksiyonlarda yapacakları tebliğ-
lerde projeksiyon kullanmak istiyenlerin en az yirmi dört saat
önce 35 numaralı salonda bulunan Kongre Bürosuna müracaat
ederek projeksiyon cam veya resimlerini teslim etmeleri icabe-
der.<noinclude></noinclude>
t7l3dvlqp7n1su13b8e8baisf1pg0g0
151342
151341
2022-07-21T10:39:03Z
Kibele
281
/* İstinsah */
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="3" user="Kibele" /></noinclude>KONGRE ÇALIŞMALARI HAKKINDA ESASLAR
1 — Kongre çalışmaları, Umumî Hey'ette ve Seksiyonlarda önceden hazırlanan ve programda günü ve sırası tesbit
edilmiş bulunan tebliğlerin yapılması suretiyle devam edecektir.
2 — Umumî Hey'ette yapılan tebliğlerden yirmi dakikayı
aşanları Kongre Başkanı lüzum gördüğü yerde kesebilecektir.
Bu suretle yarım kalan tebliğler Kongre kitabında tamam olarak neşredilecektir.
3 — Kongreye verilen bütün tebliğlerin umumî istifadeye
konulabilmesini temin için Umumî Hey'ette yapılan tebliğler
üzerinde tenkit ve münakaşa için söz verilmiyecektir. Her hangi bir konu hakkında tenkitte bulunmak veya aydınlanmak istiyenlerin düşünce ve isteklerini yazı ile kongre başkanlığına
bildirmeleri lâzımdır. Tebliğ sahiplerinin bunlara verecekleri cevaplar ilgililere kongre başkanlığınca bildirilecektir.
4 — Seksiyonlarda yapılacak tebliğlere de yirmişer dakika zaman ayrılmıştır. Bu tebliğler üzerinde münakaşa ve sual
sorma yapılabilecektir. Yalnız her tebliğin münakaşa ve izahına ayrılan zaman da yirmi dakikayı aşmıyacaktır. Tebliğlerin
münakaşasına iştirâk edenlerin ileri sürdükleri düşünceleri, sözlerini bitirdikten sonra ayrıca yazarak seksiyon başkanlığına
vermeleri de lâzımdır.
5 — Umumî Hey'ette ve seksiyonlarda yapacakları tebliğlerde projeksiyon kullanmak istiyenlerin en az yirmi dört saat
önce 35 numaralı salonda bulunan Kongre Bürosuna müracaat
ederek projeksiyon cam veya resimlerini teslim etmeleri icabeder.<noinclude></noinclude>
d1be8ybpcd3df5pkwe8njs1lr5l7l1m
Sayfa:III. Türk Tarih Kongresi.pdf/30
250
40223
151343
2022-07-21T10:40:34Z
Kibele
281
/* Sorunlu */
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="2" user="Kibele" /></noinclude>Cumhur Başkanı İnönü ve Başbakan Şükrü Saraçoğlu Kongrenin ilk genel toplantısında
IM. T. T. Kongresinin ilk genel toplantı<noinclude></noinclude>
rx172ohw8reo5f32j4bta3puhi31i9g
Sayfa:III. Türk Tarih Kongresi.pdf/25
250
40224
151344
2022-07-21T10:41:26Z
Kibele
281
/* Metinsiz */
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="0" user="Kibele" /></noinclude><noinclude></noinclude>
btsj3uhcndhl46woezwg9gm14wovqjo
Sayfa:III. Türk Tarih Kongresi.pdf/26
250
40225
151345
2022-07-21T10:41:46Z
Kibele
281
/* İstinsah edilmemiş */ Yeni sayfa: KONGRE ÇALIŞMALARININ ÖZETİ Türk Tarih Kurumu, İkinci Türk Tarih Kongresi'nin 1937 Eylülünde İstanbul'da toplandığı tarihten altı yıl son- ra Ankara'da 15 Kasım 1943 Pazartesi günü Üçüncü Türk Tarih Kongresi'ni toplantıya çağırdı. Türk Tarih Kongreleri Türk kültür hayatında büyük bir dönüm noktasının remzidir. Atatürk, Türk milletini büyük inkılâplariyle çağdaş milletlerin kültür seviyesine yükseltirken, ona engin mazisini tetk...
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="1" user="Kibele" /></noinclude>KONGRE ÇALIŞMALARININ ÖZETİ
Türk Tarih Kurumu, İkinci Türk Tarih Kongresi'nin
1937 Eylülünde İstanbul'da toplandığı tarihten altı yıl son-
ra Ankara'da 15 Kasım 1943 Pazartesi günü Üçüncü
Türk Tarih Kongresi'ni toplantıya çağırdı. Türk Tarih
Kongreleri Türk kültür hayatında büyük bir dönüm noktasının
remzidir. Atatürk, Türk milletini büyük inkılâplariyle çağdaş
milletlerin kültür seviyesine yükseltirken, ona engin mazisini
tetkik etmek ve dünyada pek az millete nasip olan zengin ve
şeref dolu tarihini yeni metodlarla yeniden yazmak ilhamını da
verdi; Türk Tarih Kurumu bu ilhamla doğdu. Türk
Tarih Kongreleri ise Türk ilminin tarih sahasında elde ettiği
başarıları ilim âlemine tanıtma imkânlarını vermektedir.
Üçüncü Türk Tarih Kongresi'nin bu kadar uzun
bir fâsıladan sonra toplanmasının en başlı sebebi, ikinci dünya
savaşıdır. Türk Tarih Kurumu'nun çalışmaları, gittikçe
milletlerarası bir önem kazanmakta olduğundan, tarih kong-
relerine milletlerarası büyük ilim adamlarının da çağırılması,
ikinci kongre ile, bir gelenek haline gelmişti. Dünyayı kasıp
kavuran harp fırtınası içinde, buna imkân bulunamadığından,
kongrenin toplanması da gecikiyordu. Fakat, tarih çalışmala-
riyle yakından ilgilenmekte olan Kurumun koruyucu başkanı
İsmet İnönü, kongrenin daha fazla gecikmesini muvafık
bulmadılar ve Türk Tarih Kurumu'na, üçüncü kongrenin
1943 yılı içinde toplanması direktifini verdiler,
Kongrenin hazırlıktarı :
N. Türk Tarih Kongresi'nin hazırlıklarına 1943
yılının ilk aylarında başlandı. İlgili ilim adamlarına ve Kurum
üyelerine mektuplar yazılarak kongre için tebliğler istendi.
İlim adamlarımız bu dâvete ümidin üstünde bir ilgi gösterdi-
ler. Tebliğ gönderenler arasında bilhassa Cumhuriyet devrinin
yetiştirdiği genç unsurlar büyük çoğunluğu teşkil ediyordu.
Bu, çok sevinilecek bir netice idi. Daha beş altı yıl öncesine<noinclude></noinclude>
sbtdck93rdl70vv511z8nz1bxgu6ecs
151346
151345
2022-07-21T10:47:21Z
Kibele
281
/* İstinsah */
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="3" user="Kibele" /></noinclude>KONGRE ÇALIŞMALARININ ÖZETİ
Türk Tarih Kurumu, İkinci Türk Tarih Kongresi'nin
1937 Eylülünde İstanbul'da toplandığı tarihten altı yıl sonra Ankara'da 15 Kasım 1943 Pazartesi günü Üçüncü
Türk Tarih Kongresi'ni toplantıya çağırdı. Türk Tarih
Kongreleri Türk kültür hayatında büyük bir dönüm noktasının
remzidir. Atatürk, Türk milletini büyük inkılâplariyle çağdaş
milletlerin kültür seviyesine yükseltirken, ona engin mazisini
tetkik etmek ve dünyada pek az millete nasip olan zengin ve
şeref dolu tarihini yeni metodlarla yeniden yazmak ilhamını da
verdi; Türk Tarih Kurumu bu ilhamla doğdu. Türk
Tarih Kongreleri ise Türk ilminin tarih sahasında elde ettiği
başarıları ilim âlemine tanıtma imkânlarını vermektedir.
Üçüncü Türk Tarih Kongresi'nin bu kadar uzun
bir fâsıladan sonra toplanmasının en başlı sebebi, ikinci dünya
savaşıdır. Türk Tarih Kurumu'nun çalışmaları, gittikçe
milletlerarası bir önem kazanmakta olduğundan, tarih kongrelerine milletlerarası büyük ilim adamlarının da çağırılması,
ikinci kongre ile, bir gelenek haline gelmişti. Dünyayı kasıp
kavuran harp fırtınası içinde, buna imkân bulunamadığından,
kongrenin toplanması da gecikiyordu. Fakat, tarih çalışmalariyle yakından ilgilenmekte olan Kurumun koruyucu başkanı
İsmet İnönü, kongrenin daha fazla gecikmesini muvafık
bulmadılar ve Türk Tarih Kurumu'na, üçüncü kongrenin
1943 yılı içinde toplanması direktifini verdiler,
'''Kongrenin hazırlıkları :'''
III. Türk Tarih Kongresi'nin hazırlıklarına 1943
yılının ilk aylarında başlandı. İlgili ilim adamlarına ve Kurum
üyelerine mektuplar yazılarak kongre için tebliğler istendi.
İlim adamlarımız bu dâvete ümidin üstünde bir ilgi gösterdiler. Tebliğ gönderenler arasında bilhassa Cumhuriyet devrinin
yetiştirdiği genç unsurlar büyük çoğunluğu teşkil ediyordu.
Bu, çok sevinilecek bir netice idi. Daha beş altı yıl öncesine<noinclude></noinclude>
p2ofli4v91jx3l01s04gi5u646izgh8
Sayfa:III. Türk Tarih Kongresi.pdf/27
250
40226
151347
2022-07-21T10:53:04Z
Kibele
281
/* İstinsah */
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="3" user="Kibele" /></noinclude>III. TÜRK TARİH KONGRESİ
kadar, bilhassa eski tarih üzerinde çalışanlarımız pek az olduğu halde, kongrede eski tarihin orijinal kaynaklarından faydalanarak tebliğ hazırlamış gençler pek çoktu. Sümerceyi,
Akatçayı, Eticeyi öğrenmiş, çivi yazılı vesikaları okuyarak
bunlardan tarih ilmine yeni malzeme toplamış, memleket
müzelerindeki eserleri tetkik ederek ilim için yeni neticeler
çıkarmış gençler, kongreye ciddî, metodlu tezler gönderdiler.
'''Türk Tarih Kurumu sergisi:'''
Kongre münasebetiyle, Türk Tarih Kurumu'nun
13 yıllık çalışmalarının mahiyetini belirten bir sergi de tertip
edildi. Fakültenin müze salonunda, mütehassıslarımızın büyük
bir başarı ile hazırladıkları bu sergide, Kurumun kazılarından
çıkan eserler ile, diğer çalışmalarından bazı örnekler gösterildi. Kongreden sonra bir ay daha açık kalan sergi, okullarımız ve halkımız tarafından da alâka ile gezildi ve beğenildi.
'''Kongrenin toplanması:'''
Kongre 15 Kasım 1943 Pazartesi günü saat 10 da Dil
ve Tarih - Coğrafya Fakültesinin büyük konferans salonunda
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün yüksek huzurlariyle, Büyük
Millet Meclisi Reisi, Başvekil, Vekiller, C. H. Partisi Genel
Sekreteri ve bine yakın davetlinin iştirakiyle Türk Tarih Kurumu Başkanı Profesör Şemseddin Günaltay tarafından açıldı.
İstiklâl marşı ile Bay Şemseddin Günaltay'ın tarih çalışmalarının mahiyeti ve tarih tezinin önemi hakkındaki hitabelerinden sonra, kongre başkanlığına seçilen Maarif Vekili Bay
Hasan-Âli Yücel Tarih Kurumu'nun nasıl bir ihtiyaçtan
doğmuş olduğunu ve yeni tarih çalışmalarının maarif yönünden
sağladığı faydaları izah eden güzel bir nutuk söylediler.
Maarif Vekilinin nutkundan sonra, kongre başkanlık divanı seçildi ve müteakiben İstanbul Üniversitesi adına Edebiyat Fakültesi Dekanı Profesör Hamit Ongunsu, Ankara Üniversitesi adına Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dekanı Profesör Şevket Aziz Kansu ve Türk Dil Kurumu adına Kurum
Genel Sekreteri İbrahim Necmi Dilmen birer söylevle
kongreye başarılar dilediler. Bundan sonra, Türk Tarih Kurumu
Genel Sekreteri Profesör Muzaffer Göker Kurumun altı<noinclude></noinclude>
ldx9nexkrh8didnudfeqcai21pa4f3n
Sayfa:III. Türk Tarih Kongresi.pdf/28
250
40227
151348
2022-07-21T10:53:17Z
Kibele
281
/* İstinsah edilmemiş */ Yeni sayfa: XXXI yıllık çalışmaları hakkındaki raporu, Asbaşkan Bayan Âfet İnan da arkeoloji sahasında yapılan çalışmalar hakkındaki raporunu okudular. Saat 12,45'te kongrenin ilk umumi toplantısı sona ermiş ve saat 13'te Cumhur Başkanımız Türk Tarih Kurumu ser- gisini açmışlar ve sergiyi büyük bir ilgi ite gezerek müte- hassıslardan izahat almışlar, takdirlerini beyan buyurmuşlar- dır. Aynı gün saat beşte Maarif Vekili Bay Hasan-Âli Yü- cel kongre...
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="1" user="Kibele" /></noinclude>XXXI
yıllık çalışmaları hakkındaki raporu, Asbaşkan Bayan Âfet
İnan da arkeoloji sahasında yapılan çalışmalar hakkındaki
raporunu okudular.
Saat 12,45'te kongrenin ilk umumi toplantısı sona ermiş
ve saat 13'te Cumhur Başkanımız Türk Tarih Kurumu ser-
gisini açmışlar ve sergiyi büyük bir ilgi ite gezerek müte-
hassıslardan izahat almışlar, takdirlerini beyan buyurmuşlar-
dır. Aynı gün saat beşte Maarif Vekili Bay Hasan-Âli Yü-
cel kongre âzalarına bir çay ziyafeti vermiştir.
Kongrenin çalışmaları :
Kongre üç büyük seksiyona ayrılmış bulunuyordu. A
seksiyonu preistorya, arkeoloji, antropoloji ve Eski- çağa; B
seksiyonu Orta-çağa; C seksiyonu da Yeni ve Yakın - çağlara
ait tebliğlere tahsis edilmişti. Bundan başka her gün umumi
hey'et toplantıları yapılmakta ve buradada umumi mahiyet-
teki tebliğler okunmakta idi. Gerek seksiyon toplantıları ve
gerekse umumi toplantılar ilgililer tarafından dikkatle takip
edilmiş ve seksiyonlarda bir çok mevzular üzerinde ilmi mü-
nakaşalar yapılmıştır. Kongre, beş gün öğleden evvel ve
öğleden sonra toplanılmak suretiyle sürekli çalışarak, 19 Ka-
sım 1943 Cuma günü saat 18,30'da Başkan Maarif Vekili
Bay Hasan-Ali Yücel'in bir söyleviyle çalışmalarına son
vermiştir. Sayın Cumhur Başkanımız kongrenin son günü
de umumi hey'et toplantısına şeref vererek çalışmaları yakın-
dan tâkip buyurmuşlardır.
20 İkinciteşrin Cumartesi günü, Ankara içinde, gezinti-
lere ayrılmıştır. Kongre üyeleri sabah dokuzda Çankırıkapı”-
daki Roma hamamı hafriyat yerinde toplanmışlar, burada haf-
riyat hey'etinden Arkeolog Necati Dolunay'ın verdiği iza-
hatı dinledikten sonra sırasiyle Hacı Bayram'daki Ankara Mâ-
bedi, Mahımut Paşa Hanı, şimdi Eti müzesi olan eski Bedestan ve
Kaleyi gezmişlerdir. Bu : suretle Kongre 20 Kasımda fi'len
kapanmıştır.<noinclude></noinclude>
pjdbfdrrtoulkc5i5h4tlm7a0it4h8x
151349
151348
2022-07-21T10:58:36Z
Kibele
281
/* İstinsah */
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="3" user="Kibele" /></noinclude>XXXI
yıllık çalışmaları hakkındaki raporu, Asbaşkan Bayan Âfet
İnan da arkeoloji sahasında yapılan çalışmalar hakkındaki
raporunu okudular.
Saat 12,45'te kongrenin ilk umumî toplantısı sona ermiş
ve saat 13'te Cumhur Başkanımız Türk Tarih Kurumu sergisini açmışlar ve sergiyi büyük bir ilgi ile gezerek mütehassıslardan izahat almışlar, takdirlerini beyan buyurmuşlardır. Aynı gün saat beşte Maarif Vekili Bay Hasan Âli Yücel kongre âzalarına bir çay ziyafeti vermiştir.
'''Kongrenin çalışmaları :'''
Kongre üç büyük seksiyona ayrılmış bulunuyordu. A
seksiyonu preistorya, arkeoloji, antropoloji ve Eski-çağa; B
seksiyonu Orta-çağa; C seksiyonu da Yeni ve Yakın-çağlara
ait tebliğlere tahsis edilmişti. Bundan başka her gün umumî
hey'et toplantıları yapılmakta ve burada da umumî mahiyetteki tebliğler okunmakta idi. Gerek seksiyon toplantıları ve
gerekse umumi toplantılar ilgililer tarafından dikkatle takip
edilmiş ve seksiyonlarda bir çok mevzular üzerinde ilmî münakaşalar yapılmıştır. Kongre, beş gün öğleden evvel ve
öğleden sonra toplanılmak suretiyle sürekli çalışarak, 19 Kasım 1943 Cuma günü saat 18,30'da Başkan Maarif Vekili
Bay Hasan-Ali Yücel'in bir söyleviyle çalışmalarına son
vermiştir. Sayın Cumhur Başkanımız kongrenin son günü
de umumî hey'et toplantısına şeref vererek çalışmaları yakından tâkip buyurmuşlardır.
20 İkinciteşrin Cumartesi günü, Ankara içinde, gezintilere ayrılmıştır. Kongre üyeleri sabah dokuzda Çankırıkapı'daki Roma hamamı hafriyat yerinde toplanmışlar, burada hafriyat hey'etinden Arkeolog Necati Dolunay'ın verdiği izahatı dinledikten sonra sırasiyle Hacı Bayram'daki Ankara Mâbedi, Mahmut Paşa Hanı, şimdi Eti müzesi olan eski Bedestan ve
Kaleyi gezmişlerdir. Bu suretle Kongre 20 Kasımda fi'len
kapanmıştır.<noinclude></noinclude>
6sopwbblkfwjpjt70ep7he2myaql7te
Sayfa:III. Türk Tarih Kongresi.pdf/29
250
40228
151350
2022-07-21T10:58:49Z
Kibele
281
/* Metinsiz */
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="0" user="Kibele" /></noinclude><noinclude></noinclude>
btsj3uhcndhl46woezwg9gm14wovqjo
Sayfa:III. Türk Tarih Kongresi.pdf/33
250
40229
151351
2022-07-21T11:00:07Z
Kibele
281
/* Metinsiz */
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="0" user="Kibele" /></noinclude><noinclude></noinclude>
btsj3uhcndhl46woezwg9gm14wovqjo
Sayfa:III. Türk Tarih Kongresi.pdf/34
250
40230
151352
2022-07-21T11:02:36Z
Kibele
281
/* Sorunlu */
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="2" user="Kibele" /></noinclude>BİRİNCİ GÜN
15 SONTEŞRİN 1943, PAZARTESİ
'''Umumi Hey'et'''
'''Açılma saati 10,,30'''
''Türk Tarih Kurumu Başkanı Ord. Prof. ŞEMSEDDİN
GÜNALTAY'ın açış nutku :''
Büyük Cumhurreisimiz,
Sayın dinleyiciler;
Bugün engin olduğu kadar da derin ve gerekli bir ihtiyacı karşılamak için kurulmuş olan Türk Tarih Kurumu'nun,
üçüncü kongresini açıyoruz. Söze başlarken, Kurum adına
muhterem davetlilerle kongre heyetini derin saygı ve sevgiyle
selâmlamakla şeref duymaktayım.
Sayın dinleyiciler,
Tarih, bir zamanlar sanıldığı gibi birbirleriyle ilişiği olmıyan veya tabiat üstü tesirlerle zaman zaman vücut bulan
olaylar yığınından ibaret değildir. Prağmatik tarih, yerini artık
genetik tarihe bırakmıştır.
Bugün kesin olarak biliyoruz ki, milletlerin hayatında
gelişigüzel ve kendi kendine olmuş tek hâdise yoktur. Olan
her şey, gizli veya açık sebeplerle kendinden evvelki olaylara
bağlı ve onların neticeleridir. Nasıl ki bu hâdiseler de kendilerinden sonraki tarih oluşlarını yaratacaktır. Böyle olduğuna
göre, bugünü kavramak, yarını sezebilmek için, dünü bilmek
ne kadar lâzımsa, dünü anlamak için de daha evvelki zamanları aydınlatmak o kadar gereklidir. Bu itibarla tarihe milletlerin mukadderat levhası nazariyle bakabiliriz.
Fakat, tarih sade bir mukadderat levhası da değildir.
Tarih aynı zamanda bir milletin yaşayış savaşında varlığını<noinclude></noinclude>
cksdzdq0nukhgwhdn0kjdngt7l7deh1
Sayfa:III. Türk Tarih Kongresi.pdf/35
250
40231
151353
2022-07-21T11:08:47Z
Kibele
281
/* İstinsah */
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="3" user="Kibele" /></noinclude>2 ŞEMSEDDİN GÜNALTAY
korumak, gelişmesini sağlamak, yükselmesini emniyet altına
almak» için muhtaç olduğu heyecan ve enerjinin bitip tükenmiyen kaynağıdır. Fertler, göğüslerini kabartan öğünme ve didinme kudretini, milletler talihin değişikliklerine karşı göğüs
germek ve çarpışmak kuvvetini bu kaynaktan içerler.
Tarih ve dil, biri millî heyecan ve enerji kaynağı, diğeri
bu heyecanı, o enerjiyi başkalarına aşılıyan, yayan ve onları
şahlandıran kutsal araç. O kaynak temizlenip berraklaştırılmadıkça, bu araç ferdî duyguları millî seslerle ifade etmedikçe,
yaratıcı olamazlar, cemaatlerde kollektif ruhu uyandıramaz,
yığınlarda millî vicdanı coşturamazlar. Millî kültür, gelişme
ve serpilme hızını ancak millî tarihten, millî edebiyattan alır.
Türk tarihi, kaynağı geçmişin karanlıklarına gömülen,
uzak ve çok uzak zamanlardan beri durmadan akan, devamlı
bir oluştur. Bu sürekli oluş ve ilerleyişte birbirlerini olgunlaştıran olaylar, birbirlerini doğuran devirler, teker teker ve sırasiyle aydınlatılmadıkça, Türk'ün ulusal karakteri, gerçek yeteneği, hattâ bugünkü varlığının sırrı kavranılamıyacağı gibi,
yarınki durumuna da bir yönet verilemez.
Türkler, geriye doğru gidildikçe mazisi derinleşen, yayılan, çok eski bir ırktır. Onun zaman ve mekânlara sığmıyan
heybetli tarihi de eski kavimlerin hemen hepsini kucaklamaktadır. Denilebilir ki, Asya tarihi, baştanbaşa kahramanlıklarla
dolu, Türk tarihidir. Türk tarihi olmaksızın Avrupa ve Afrika
tarihlerinin seyrini takibetmek imkânsızdır. Geçmişin karanlık
devirlerinden beri; asır asır, zaman olmuş ki eski dünyanın
dört bucağında ancak Türk akıncılarının nal sesleri çınlamış,
Huvang-hu kıyılarında, Sint ve Ganj boylarında, Fırat ve Tuna
sahillerinde, Kızılırmak ve Sakarya kenarlarında, Nil Deltasında
yalnız Türkün hâkim sesi duyulmuş, bütün bu ülkelerde, zaman
zaman, yer yer Türk kültürünün büyük âbideleri kurulmuştur.
Fakat, bizde düne kadar tarihimizin bu önemi kavranmış
değildi. Mazimiz ihmal ediliyor, tarihimize altı yüz senelik bir
yaş verilmek veya biraz daha ileri gidilerek Selçuklulara kadar çıkılmak yeter görülüyordu. Ana kökümüz, şanlar ve zaferlerle dolu engin tarihimiz, bilinmiyor veya benimsenmiyordu.
Halbuki Türk tarihi önsüz geçmişten, sonsuz geleceğe
doğru, bazan coşarak taşan, bazan dinerek inen, fakat, durma-<noinclude></noinclude>
nodea70owlhv4v3oj43cns9ffjkt47n
Sayfa:III. Türk Tarih Kongresi.pdf/36
250
40232
151354
2022-07-21T11:09:45Z
Kibele
281
/* İstinsah edilmemiş */ Yeni sayfa: li. TÜRK TARİH KONGRESİ ş dan akan bir varlıktır. Osmanlı tarihi, Selçuk tarihi bir hep değil, bu varlık zincirinin halkaları, büyük Türk tarihinin, öğündüren başarılarla dolu, şanlı fakat muayyen safhalarıdır. Irkımızın büyüklüğünü aydınlatan tarihimiz, bir bütün ola- rak alınmadıkça, milli enerji kaynağımızın payansızlığı kavra- nılmış, gerçek benliğimiz bulunmuş olmaz. Nasıl ki düne kadar böyle olmuştu. Şimşek deha...
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="1" user="Kibele" /></noinclude>li. TÜRK TARİH KONGRESİ ş
dan akan bir varlıktır. Osmanlı tarihi, Selçuk tarihi bir hep
değil, bu varlık zincirinin halkaları, büyük Türk tarihinin,
öğündüren başarılarla dolu, şanlı fakat muayyen safhalarıdır.
Irkımızın büyüklüğünü aydınlatan tarihimiz, bir bütün ola-
rak alınmadıkça, milli enerji kaynağımızın payansızlığı kavra-
nılmış, gerçek benliğimiz bulunmuş olmaz. Nasıl ki düne kadar
böyle olmuştu.
Şimşek dehasiyle görüş ufkumuzu örten kara bulutları
parçalıyan Büyük Ata, her noksanımız gibi bunu da sezdi.
Türk Tarih Kurumu'nu yaratırken geniş bir program çizdi.
Türk çocuklarına bu ufkun gerisinde gizlenen sonsuz ve engin
tarihini, müstakil ve üstün bir millet olarak yaşamak için da-
ima muhtaç olacağı heyecan ve enerji kaynağını belirtti.
İlmi metotlarla çalışmak suretiyle, fakat zekâları çember-
liyen fikir kapitülâsyonlarından sıyrılarak, dimağları uyuşturan
yabancı prejüjeleri parçalıyarak bu feyizli gür kaynağı mey-
dana çıkarmayı Türk çocuklarına kutsal bir amaç olarak
gösterdi.
Yolumuz işlenmemiş ve sarptı. Asırların yığdığı pre
lerin tesirleri altında Türk'e hasbi düşman olan ve Türk tari-
hinin şan ve şerefle dolu sahifelerini karalamaktan zevk alan
bir kısım müelliflerin saçtıkları çamurlar yolumuzu örtmekte,
açtıkları çukurlar her adımda aşılmaz engeller halinde önü-
müzde belirmektedir.
Bunlar, Türk beşiğinden ve ırkından başlamak üzere,
kasten yaptıkları tahriflerle milli tarihimize büsbütün başka
bir sima vermiş, Türk'e ait şerefleri, başarıları, başkalarına
maletmiş, milâttan iki üç bin sene önce Hazar ötesinden gele-
rek yakın şarkta insanlığın ilk medeniyet meşalesini yakan,
Türkler gibi kafaları brakisefal, dilleri iltisaki kavimlerin ger-
çek milliyetlerini bir türlü itiraf etmek istememişlerdir.
Biz bugün, bütün bu tahrifleri vesikalara dayanarak dü-
zeltmek, gaspedilea hak ve şerefleri kurtarmak, Türklükleri
unutulan veya inkâr edilmek istenilen kavimlerin gerçek hü-
viyetlerini ilmi temellere dayanarak meydana çıkarmak, asır-
ların mirası olan prejüjelerin yaptırdığı isnatları, iftiraları çü-
rütmek, haksızlıkları düzeltmek gibi sayısız vazifeler karşısın-
da bulunuyoruz. Bütün bunları yapabilmek için de önce hö-<noinclude></noinclude>
7exbel7cv9m4g3fr871mlpmbtis2kd9
151359
151354
2022-07-21T11:14:10Z
Kibele
281
/* İstinsah */
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="3" user="Kibele" /></noinclude>III. TÜRK TARİH KONGRESİ
dan akan bir varlıktır. Osmanlı tarihi, Selçuk tarihi bir hep
değil, bu varlık zincirinin halkaları, büyük Türk tarihinin,
öğündüren başarılarla dolu, şanlı fakat muayyen safhalarıdır.
Irkımızın büyüklüğünü aydınlatan tarihimiz, bir bütün olarak alınmadıkça, millî enerji kaynağımızın payansızlığı kavranılmış, gerçek benliğimiz bulunmuş olmaz. Nasıl ki düne kadar
böyle olmuştu.
Şimşek dehasiyle görüş ufkumuzu örten kara bulutları
parçalıyan Büyük Ata, her noksanımız gibi bunu da sezdi.
Türk Tarih Kurumu'nu yaratırken geniş bir program çizdi.
Türk çocuklarına bu ufkun gerisinde gizlenen sonsuz ve engin
tarihini, müstakil ve üstün bir millet olarak yaşamak için daima muhtaç olacağı heyecan ve enerji kaynağını belirtti.
İlmi metotlarla çalışmak suretiyle, fakat zekâları çemberliyen fikir kapitülâsyonlarından sıyrılarak, dimağları uyuşturan
yabancı prejüjeleri parçalıyarak bu feyizli gür kaynağı meydana çıkarmayı Türk çocuklarına kutsal bir amaç olarak
gösterdi.
Yolumuz işlenmemiş ve sarptı. Asırların yığdığı prejüjelerin tesirleri altında Türk'e hasbî düşman olan ve Türk tarihinin şan ve şerefle dolu sahifelerini karalamaktan zevk alan
bir kısım müelliflerin saçtıkları çamurlar yolumuzu örtmekte,
açtıkları çukurlar her adımda aşılmaz engeller halinde önümüzde belirmektedir.
Bunlar, Türk beşiğinden ve ırkından başlamak üzere,
kasten yaptıkları tahriflerle millî tarihimize büsbütün başka
bir sima vermiş, Türk'e ait şerefleri, başarıları, başkalarına
maletmiş, milâttan iki üç bin sene önce Hazar ötesinden gelerek yakın şarkta insanlığın ilk medeniyet meşalesini yakan,
Türkler gibi kafaları brakisefal, dilleri iltisaki kavimlerin gerçek milliyetlerini bir türlü itiraf etmek istememişlerdir.
Biz bugün, bütün bu tahrifleri vesikalara dayanarak düzeltmek, gaspedilen hak ve şerefleri kurtarmak, Türklükleri
unutulan veya inkâr edilmek istenilen kavimlerin gerçek hüviyetlerini ilmî temellere dayanarak meydana çıkarmak, asırların mirası olan prejüjelerin yaptırdığı isnatları, iftiraları çürütmek, haksızlıkları düzeltmek gibi sayısız vazifeler karşısında bulunuyoruz. Bütün bunları yapabilmek için de önce hö-<noinclude></noinclude>
ebdhdveb663l8uk0dgh9bt9ylullnod
Sayfa:III. Türk Tarih Kongresi.pdf/37
250
40233
151355
2022-07-21T11:09:56Z
Kibele
281
/* İstinsah edilmemiş */ Yeni sayfa: 4 ŞEMSEDDİN GÜNALTAY yükleri kazarak, tümülüsleri oyarak, mezarları deşerek tarih- ten önceki zamanlafı aydınlatacak eserleri meydana çıkarmak; kitabeleri derliyerek, arşivleri didikliyerek, yabancı iller kü- tüphanelerinde tarihimizi ilgilendiren vesikaiarı toplıyarak, ya- zılı devirleri aydınlatmak gerekmektedir. Büyük Türk tarihinin açıklanması için önceden bütün bunların gerçekleştirilmeleri icabetmektedir. Görülüyor ki yapılacak işl...
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="1" user="Kibele" /></noinclude>4 ŞEMSEDDİN GÜNALTAY
yükleri kazarak, tümülüsleri oyarak, mezarları deşerek tarih-
ten önceki zamanlafı aydınlatacak eserleri meydana çıkarmak;
kitabeleri derliyerek, arşivleri didikliyerek, yabancı iller kü-
tüphanelerinde tarihimizi ilgilendiren vesikaiarı toplıyarak, ya-
zılı devirleri aydınlatmak gerekmektedir. Büyük Türk tarihinin
açıklanması için önceden bütün bunların gerçekleştirilmeleri
icabetmektedir. Görülüyor ki yapılacak işler önemli ve çeşitli,
aşılacak yollar uzun ve dikenlidir. Fakat Türk çocukları Ata-
larının gösterdiği amaca erişmek için bu gibi müşküller kar-
şısında yılmamış ve yılmıyacaklardır. Çünkü gelecek nesillere
örnek olacak muazzam başarıları, emsalsiz inkılâpları, Ata-
türk'le beraber yaratan ve düzenliyen, savaşta, inkılâpta,
kuruculukta onun asil arkadaşı, mefküre ve mesai yoldaşı bü-
yük Türk, İsmet İnönü başlarında bulunuyor.
Milli Şefimiz, Atamızın gösterdiği aynı sevgi ve ilgi ile
Kurumumuzu koruyor, feyizli irşatlariyle yolumuzu aydınlatı-
yor, şevkımizi, cesaretimizi hızlandırıyor. Onun yüksek direk-
tifleriyledir ki Kurumumuz genel çalışma programmı plânlaş-
tırmış, hafriyat işlerine düzen vermiş, yurdun birçok yerle-
rinde yeniden araştırmalar yapmıştır. İmparatorluk devrinde
bu hafriyat yabancılar tarafından yapılır, bulunan eşyanın en
kıymetlileri, başka illere aşırılırdı. Bugün, bilgin Türk arkeo-
loglarının çıkardıkları eserler, milli omüzelerimizi ozenginleştir-
mekte, ilim dünyasına da yeni tetkik konuları vermektedir.
Bunlar arasında Trakya'da çıkarılan gümüş kupalar gibi,
bir devir kültürünü belirten değerde emsalsiz eserler vardır.
Anayurdun göbeğinde Alacaköyük'ten çıkarılan eski ataları-
mızın kıymet biçilemiyen medeniyet eserleri ise dünya bilgin-
lerine yepyeni bir tetkik ufku açmıştır. Romalılardan, Yunan-
lilardan, asırlar ve asırlarca önceki devirlere ait olan bu me-
deniyet eserlerini meydana çıkararak, yalnız kendi tarihimize
değil, müşterek insanlık bilgisine de hizmet etmiş olmakla de-
rin haz duymaktayız. Neşriyatımızın dünya ilim âleminde ka-
zandığı önem, son zamanlarda bir kısım âlimlerin Türk tarihi
hakkındaki telâkkilerinde eskiye nispetle görülen esaslı deği-
şiklik, çalışmalarımızın müspet alanda verimini göstermekte,
gayretimizi bir kat daha artırmaktadır.<noinclude></noinclude>
f454mvuuoxstuiv2hedg2fj23zhwxuq
151360
151355
2022-07-21T11:22:48Z
Kibele
281
/* İstinsah */
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="3" user="Kibele" /></noinclude>4 ŞEMSEDDİN GÜNALTAY
yükleri kazarak, tümülüsleri oyarak, mezarları deşerek tarihten önceki zamanları aydınlatacak eserleri meydana çıkarmak;
kitabeleri derliyerek, arşivleri didikliyerek, yabancı iller kütüphanelerinde tarihimizi ilgilendiren vesikaları toplıyarak, yazılı devirleri aydınlatmak gerekmektedir. Büyük Türk tarihinin
açıklanması için önceden bütün bunların gerçekleştirilmeleri
icabetmektedir. Görülüyor ki yapılacak işler önemli ve çeşitli,
aşılacak yollar uzun ve dikenlidir. Fakat Türk çocukları Atalarının gösterdiği amaca erişmek için bu gibi müşküller karşısında yılmamış ve yılmıyacaklardır. Çünkü gelecek nesillere
örnek olacak muazzam başarıları, emsalsiz inkılâpları, Atatürk'le beraber yaratan ve düzenliyen, savaşta, inkılâpta,
kuruculukta onun asil arkadaşı, mefkûre ve mesai yoldaşı büyük Türk, İsmet İnönü başlarında bulunuyor.
Millî Şefimiz, Atamızın gösterdiği aynı sevgi ve ilgi ile
Kurumumuzu koruyor, feyizli irşatlariyle yolumuzu aydınlatıyor, şevkımizi, cesaretimizi hızlandırıyor. Onun yüksek direktifleriyledir ki Kurumumuz genel çalışma programını plânlaştırmış, hafriyat işlerine düzen vermiş, yurdun birçok yerlerinde yeniden araştırmalar yapmıştır. İmparatorluk devrinde
bu hafriyat yabancılar tarafından yapılır, bulunan eşyanın en
kıymetlileri, başka illere aşırılırdı. Bugün, bilgin Türk arkeologlarının çıkardıkları eserler, millî müzelerimizi zenginleştirmekte, ilim dünyasına da yeni tetkik konuları vermektedir.
Bunlar arasında ''Trakya'' 'da çıkarılan gümüş kupalar gibi,
bir devir kültürünü belirten değerde emsalsiz eserler vardır.
Anayurdun göbeğinde ''Alacaköyük'' 'ten çıkarılan eski atalarımızın kıymet biçilemiyen medeniyet eserleri ise dünya bilginlerine yepyeni bir tetkik ufku açmıştır. Romalılardan, Yunanlılardan, asırlar ve asırlarca önceki devirlere ait olan bu medeniyet eserlerini meydana çıkararak, yalnız kendi tarihimize
değil, müşterek insanlık bilgisine de hizmet etmiş olmakla derin haz duymaktayız. Neşriyatımızın dünya ilim âleminde kazandığı önem, son zamanlarda bir kısım âlimlerin Türk tarihi
hakkındaki telâkkilerinde eskiye nispetle görülen esaslı değişiklik, çalışmalarımızın müspet alanda verimini göstermekte,
gayretimizi bir kat daha artırmaktadır.<noinclude></noinclude>
el62oaspaadieo6fy4jtyffc0udkypx
Sayfa:III. Türk Tarih Kongresi.pdf/38
250
40234
151356
2022-07-21T11:10:04Z
Kibele
281
/* İstinsah edilmemiş */ Yeni sayfa: Il. TÜRK TARİH KONGRESİ 5 Büyük Milli Şefimiz, Emsalsiz ve eogin görüşünüzle, bu cehennem dünyası ortasında, başta, yurdumuzu yıkıcı kasırgalardan koruyacak tedbirleri almak, Türk köylüsünü aydınlatmak, donatım araç- İariyle cihazlandırmak ve yükseltmek, Türk çocuklarını teknik bilgiyle üstün bir millet evlâtları seviyesine çıkarmak gibi bü- yük amaçlar bulunmak üzere, gece gündüz sizi yoran bin bir türlü büyük memleket işleri...
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="1" user="Kibele" /></noinclude>Il. TÜRK TARİH KONGRESİ 5
Büyük Milli Şefimiz,
Emsalsiz ve eogin görüşünüzle, bu cehennem dünyası
ortasında, başta, yurdumuzu yıkıcı kasırgalardan koruyacak
tedbirleri almak, Türk köylüsünü aydınlatmak, donatım araç-
İariyle cihazlandırmak ve yükseltmek, Türk çocuklarını teknik
bilgiyle üstün bir millet evlâtları seviyesine çıkarmak gibi bü-
yük amaçlar bulunmak üzere, gece gündüz sizi yoran bin bir
türlü büyük memleket işleri arasında, milli kültür yolunda ça-
lışan Kurumumuza, bu kadar geniş nispette bağışladığınız ilgi
ve sevgiye karşı, huzurunuzda eğilerek, sonsuz minnetlerimizin
arzına müsaadelerinizi dilerim.
Aziz Atamız,
Mânevi varlığın müsterih olsun. Tahakkukunu o kadar
heyecanla özlediğin idealleri, asil ülkü arkadaşın Büyük Şefi-
miz, bugün birer birer gerçekleştirmektedir.
Mesaimizi ilerletmek ve kolaylaştırmak hususunda daima
koruyucu yardımlarını esirgemiyen Sayın Şükrü Saracoğlu Hü-
kümetine de şükranlarımızı sunmakla gerekli bir ödevi yerine
getirmiş oluyorunı.
Sayın dinleyiciler,
Kurumumuz, biraz evvel arz ettiğim amaca erişmek için
bir taraftan geniş kültürlü genç bilginleri sinesinde toplarken,
diğer taraftan da ileride mesaisine katılabilecek oyetkide milli
duygu ve bilgileri kuvvetli, çalışma azimleri belli olan seçkin
gençlerin yetişmelerini temin edecek tedbirler almaktadır. Ku-
rumun türlü alanlardaki çalışmalarına yardımlarını esirgemi-
yen Sayın Maarif Vekilimizin bu hususta da gösterdikleri yar-
dımı şükranla anmağı borç bilirim.
Kurumun, geçen kongreden beri, türlü alanlardaki çalış-
malarını hulâsa eden rapor Umumi Kâtip, hafriyat raporu da
Asbaşkan taraflarından yüksek heyetinize arz edileceği gibi bu
mesai verimlerinin örnekleriyle ilmi neşriyatımız da hazırlanan
sergide tetkik nazarlarınıza arz edilmiştir. Sergiyi ziyaretle bize
şeref vermenizi dilerim.
Kongrenin muhterem üyeleri,
Üçüncü Türk Tarih Kongresinde seçkin bilginlerin türlü
konulara ait tezlerini dinliyeceksiniz. Sayısı sekseni aşan bu
tezlerin hepsinin umumi heyete arzına tabii imkân yoktur. Bun-<noinclude></noinclude>
c7ve1sug5l3jxza8j96gpkdyq7p5xlr
Sayfa:III. Türk Tarih Kongresi.pdf/39
250
40235
151357
2022-07-21T11:10:14Z
Kibele
281
/* İstinsah edilmemiş */ Yeni sayfa: 6 ŞEMSEDDİN GÜNALTAY lardan konuları itibariyle sırf ihtisasa taailük edenler, ait oi- duklarısseksiyonlara arz edileceklerdir. Hangilerinin hangi sek- siyonda ve ne zaman okunacağı, dağıtılan programda ayrı ayrı gösterilmişlerdir. Konularla ilgileren zatlar, istedikleri seksiyonların toplantılarına katılabilirler. Sayın dinleyicilerim, İnsanlık tarihinde görülmemiş haileler yaratan Büyük Harb, Üçüncü Türk Tarih Kongresi'nin geniş nispette ar...
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="1" user="Kibele" /></noinclude>6 ŞEMSEDDİN GÜNALTAY
lardan konuları itibariyle sırf ihtisasa taailük edenler, ait oi-
duklarısseksiyonlara arz edileceklerdir. Hangilerinin hangi sek-
siyonda ve ne zaman okunacağı, dağıtılan programda ayrı
ayrı gösterilmişlerdir. Konularla ilgileren zatlar, istedikleri
seksiyonların toplantılarına katılabilirler.
Sayın dinleyicilerim,
İnsanlık tarihinde görülmemiş haileler yaratan Büyük
Harb, Üçüncü Türk Tarih Kongresi'nin geniş nispette arsıulu-
sal bir mahiyet almasına mâni oldu. Fakat bu durum içinde
de memleketimizde bulunan muhtelif milletlere mensup âlimleri
aramızda görmekle bahtiyarız.
Sayın dinleyicilerim,
Sözlerime son vermeden önce, ebediyen aramızdan ay-
rılmış olan Kurumumuz başkanlarından Samih Rifat, Yusuf
Akçura, Halil Ethem Eldem, Umumi Kâtip Dr. Reşit Galip ile
üyelerimizden Ahmet Ağaoğlu, Ahmet Refik, Vâsıf Çınar,
Necip Âsım, muallim Cevdet ve Hasan Fehmi Turgal'ın aziz
hâtıralarını hürmet ve rahmetle yâd ederim.
Sağlık durumu yüzünden başkanlığımızdan ayrılmış olan
Bolu Mebusu kıymetli arkadaşımız Hasan Cemil Çambel'e de
esenlikler diler, verimli hizmetlerini saygı ve şükranla anmayı
bir ödev bilirim. Sözlerimi bitirirken Üçüncü Türk Tarih Kong-
resi çalışmalarının, tarihi hakikatlerin bir kat daha aydınlan-
masına yardım edeceği kanaatiyle kongreye candan başarılar
dilerim.
Kongre Başkanı Maarif Vekili HASAN-ÂLİ YÜCEL'in
nutku :
Büyük Reisicumhurumuz,
Kongrenin sayın üyeleri;
Üçüncü Kongresini açtığımız Türk Tarih Kurumu'nu dü-
şünen, kuran, koruyan Ulu Atatürk'ü derin saygı ve sev-
giyle anarım.
Arkadaşlarım;
Atatürk'ün Türk milletine kutsal ve kıymettar yadigârları<noinclude></noinclude>
6xuulyrku6vftx51op6dn6b580n6wv1
Sayfa:III. Türk Tarih Kongresi.pdf/40
250
40236
151358
2022-07-21T11:10:20Z
Kibele
281
/* İstinsah edilmemiş */ Yeni sayfa: Hi. TÜRK TARİH KONGRESİ 7 az değildir. Fakat bunlar ârasında medeniyet ve millet anlayı- şı, bize ölümünden sonra kalan ana fikir miraslarındandır ki, dil ve tarih dâvaları bu fikirlerden çıkmıştır. Faniliğe, beşer eserleri içerisinde fikir kadar göğüs gerip dayanan yok de- nilse yeridir. Oaun için, dil ve tarih inkılâplarını bu bakımdan da beyinlerimize ve yüreklerimize sindirmekle, Ebedi Önder'e karşı en büyük vazifelerimizi yapmakta old...
proofread-page
text/x-wiki
<noinclude><pagequality level="1" user="Kibele" /></noinclude>Hi. TÜRK TARİH KONGRESİ 7
az değildir. Fakat bunlar ârasında medeniyet ve millet anlayı-
şı, bize ölümünden sonra kalan ana fikir miraslarındandır ki,
dil ve tarih dâvaları bu fikirlerden çıkmıştır. Faniliğe, beşer
eserleri içerisinde fikir kadar göğüs gerip dayanan yok de-
nilse yeridir. Oaun için, dil ve tarih inkılâplarını bu bakımdan
da beyinlerimize ve yüreklerimize sindirmekle, Ebedi Önder'e
karşı en büyük vazifelerimizi yapmakta olduğumuza inanıyoruz.
Çok kereler büyük fikirler, tersine istikamette olan dü-
şüncelere tepki halinde doğmuşturlar. Türk Milletinin oluş ve
yürüyüşü hakkında köklü kanaat olarak nesillere aşılanan ve
hemen son yüz seneyi dolduran düşünüşte, tarih tezinin bu
düşünüşe tepki oluşu, gören gözler için karanlık değildir. Arka
arkaya birkaç nesle geniş mânasında tarih hocalığı etmiş ve
kültür hayatımızda temiz bir ad bırakmış olmasına rağmen,
Türk Milletini anlayışta hakikatten ne derece uzak olduğu şim-
di tekrar edeceğim sözlerinden anlaşılacak olan Abdurrahman
Şeref merhum, şunları söylemekten çekinmiyor: “Avrupayı
garka-i hun eden Hunlar ve ilâyevmina muhafaza-i milliyet
eden Macarlar ve Bulgarlar, kabail-i Turaniyeden idi. Fakat
Türkler faaliyet-i maddiyeleri raddesinde faaliyeti zihniye gös-
terememiş idiler. Çünki ihtiraat-ı fikriye ve terakkiyatı mede-
niyeleri hakkında tarihte hiçbir eser yoktur. Garben medeni-
yet-i İslâmiyenin ve şarkan Çin medeniyetinin pek kolay mah-
kümu olmaları da bundan nâşidir.,
Çin tarihlerinde ve Asya'nın hemen her yerinde görülen
izler, Zübdetülkısas müellifinden daha canlı olarak hâlâ mev-
cut iken, İslâm medeniyeti dediğimiz medeniyetin bütün bel
kemiğini bilimde, fikirde ve sanatta Türkler teşkil etmişken,
bütün bunların delilleri ise kolayca ortaya konulabilir halde
iken, Türkleri sadece döğüşken bir ırk olarak göstermekteki
hata, Abdurrahman Şeref merhuma has değildi. İşte genç su-
baylık yaşından Başkumandanlığına kadar, Türk denilen ve
medeniyetsizlikle itham edilen bu varlığın özü ile arasız te-
masta bulunan Atatürk, savaş meydanlarında ve her türlü
işin başında yüksek kabiliyetini gördüğü bu insanlar hakkında,
kendi görüşleriyle biraz önce nümunesini: verdiğim söyleyişler
arasındaki tezadı dimağında barıştıramadı. Gözü ile gördüğü
hakikatı, ilim denilen otoritenin ters söylemesini asla kabul et-<noinclude></noinclude>
cqdgziwpp7yro3do2d6n0yri67kuayi