Nizam-ı Alem
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Bu madde Ekim 2006 tarihinden beri etiketli olarak durmaktadır.Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
Nizam-ı Alem; Allah’ın (C.C.) insanı halife olarak yarattığı yeryüzünde, yine onun istediği gibi yaşamak isteyenlerin ölüme kadar peşinde koşmakla mükellef olduğu ulvî bir misyondur.
Biraz açarsak bu dünyayı ötelerin tarlası kabul eden İslâm inancı, bu dünyayı imar vazifesini de yüklemiştir inananlara...Günümüz Türkçe'siyle Nizam-ı Alem'in kelime anlamı "dünya düzeni"dir.Bu düzen islam ahlakına, Allah(C.C.)'ın emir ve yasaklarına göre şekillenir...
Devlet-i Ali Osman bu amaç uğruna kıtalar dolaşmış, fetihler yapmıştır.Fütuhat ruhu Nizam-ı Alem kavramından beslenmiştir.Nizam-ı Alem ise Allah(C.C.)'ın yüce ismini yeryüzünde yaymak manasına gelen [[İlay-ı Kelimetullah]] kavramıyla iç içelik sergiler.
Bu meyanda Nizam-ı Alem tarih boyunca tüm müslüman devletlerin emeli olagelmiştir.Fakat bu emeli en iyi devrin lider devleti tarafından yapılan akınlar, içtihatlar, ıslahatlar temsil eder.Tarihte gerek Hz. Muhammed Mustafa(A.S.V.)'ın döneminde gerek Türkler islamla şereflendikten sonra bu amaç hep yerini, değerini ve ağırlığını korumuş ve kendini çağın gereklerine göre yenileyebilen önder devlet adamları ve komutanlar tarafından gerçekleştirilegelmiştir.
Kısaca Nizam-ı Âlem; bütün vasıtaların, bütün kadroların, bütün anlayışların, bütün fikirlerin velhasıl yeryüzünün, İslâm’a ve onun ölçülerine göre kıvamlanması, ilahî kalıplara oturtulması ve adem-i beşerin hayatını, Hakk’ın (C.C.) tanıdığı serbestiyet ve yasaklar dahilinde idame ettirmesini sağlayacak meşru düzenin adıdır.
Tarihte Nizam-ı Alem davasına gönül vermiş nice devlet ve devlet adamları arasında [[Fatih Sultan Mehmet]] Han en meşhur ve faallerindendir.Fatih'in; 'Ve her kimesneye evlâdımdan saltanat müyesser ola; karındaşların nizâm-ı âlem içün katl etmek münâsibdir' sözüyle mukaddes bir dava uğruna, devletin bekâsı uğruna sultanlar için kardeş katlinin dahi "münasib" olduğunu bildirerek ve kanunlaştırmıştır.Bu olay Nizam-ı alem'in önemine işaret etmektedir.Devletin rejimi olan saltanatı dahi Nizam-ı Alem akidesine göre şekillendirmiştir. İlk bakışta acımasız gibi görünebilir fakat Nizam-ı Alem; 'Nizâm-ı Âlem için,dinsiz bir padişahın adâleti,dindar bir padişahın zulmünden daha iyidir' kaidesine sadık kalındığı müddetçe devlet hep adaletle hükmetmiş, Yunan ile Türk, Müslüman ile Yahudi hep komşu olmuş dostça yaşamıştır.(Osmanlı Devletinin yükselme ve gerileme dönemini sosyal, siyasi, ahlaki, içtimai yönden incelediğinizde bu sadakat sürecinin püf noktalarına vakıf olabilirsiniz)
Günümüz Türkiye'sinde bu kavram ekseri eski adı Nizam-ı Alem Ocakları olan Alperen Ocakları ve tabiatıyla adı geçen hareketin lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun genel başkanlığını yaptığı Büyük Birlik Partisi BBP tarafından kullanılmaktadır...Nizam-ı Alem Büyük Birlik Partisi'nin ya da Büyük Birlik Hareketi'nin de dahil olduğu Ülkücü Hareket'in farklı oluşumları tarafından (MHP, Ülkü Ocakları, ATP, Ata Ocakları vs..)yine sıklıkla dile getirilmektedir. Nizam-ı Alem Ocakları yakın dönem içinde adını Alperen Ocakları'na çevirmiş olsa da Yine aynı amaç ve söylemler etrafında faaliyet göstermektedir.Ülkü Ocakları'nda da Nizam-ı Alem görüşünün hakim olduğu bilinmektedir.