Musul Sancağı
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Bu madde Eylül 2006 tarihinden beri etiketli olarak durmaktadır.Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
Osmanlı Devleti idaresindeki Musul vilâyeti, doğuda İran, kuzeyde Diyarbekir, güneyde Bağdad, batıda Şam, kuzeybatıda ise Halep vilâyetleri ve Zor sancağı ile çevrelenmişti.
Oldukça ılıman bir iklime sahip olan Musul-Kerkük bölgesi çok çeşitli tarım ürünlerinin yetiştirilmesi ve hayvancılık için gayet uygun özellikler göstermektedir. Bölgeden geçen Dicle, Huser, Gazer, Hebzel ve Zab nehri gibi akarsular tarım ve hayvancılık dışında iktisadî hayat üzerinde de olumlu etkiler yapmaktadır. Bundan başka başta petrol olmak üzere yeraltı kaynaklarının zenginliği bölgenin her zaman için ilgi odağı olmasına sebep olmuştur.
Çaldıran savaşı ve zaferinden sonra İran’a tâbi birçok Kürt ve Türkmen boylarının itâat altına alınmasını sağlamak için İdris-i Bitlisî, Musul bölgesine gönderilmiş ve buradaki beyler taltif yolu ile Osmanlı Devleti’ne bağlanmıştı. Diğer taraftan Şah İsmail’in Diyarbekir’i almak için vazifelendirdiği Kara Han üzerine gönderilen Karaman Beylerbeyisi Hüsrev Paşa, Koçhisar yakınında yapılan savaşta galip gelerek İran kuvvetlerinin tamamen bölgeden çekilmesini sağlamış, birçok kale ile Sincar, Musul ve Urfa’yı Osmanlı topraklarına katmıştı (1516).
Musul’un eyalet haline getirilmesi Kanunî Sultan Süleyman’ın 1534 Bağdad seferinden sonra olmuştur.
İlk idarî teşkilâtta Musul eyaleti, paşa sancağı olan Musul sancağı ile Bacvanlu, Tikrit, Eski Musul, Horen ve Bana livalarını içine alır. Beylerbeyisinin yıllık 680.000 ve mirlivalarının 200.000-220.000 akça değerinde hasları olup, eyalet sınırları içinde 224 zeâmet ve tımar bulunuyordu (1595).
İran ile Osmanlı Devleti arasında zaman zaman meydana gelen savaşlar neticesinde Musul eyaletinin sınırlarında değişiklikler olduğu gibi bu savaşlar haricinde Osmanlı Devleti’nin kendi iç tasarrufları ile de Musul eyaletinin sınırlarının değiştiği görülmektedir.
Musul 1850’de eyaletten mutasarrıflığa tahvil olunarak Bağdad eyaletine bağlanmış fakat 1878’de yeniden vilâyet şekline dönüştürülmüştür.
Musul vilâyeti, üç sancağa ayrılmış olup bu sancaklar ile sancaklara bağlı olan kazalar ve nahiyeler aşağıda verildiği gibidir
- Musul (Merkez kaza): Şeyhan ve Aşayir-i Seb‘a olmak üzere iki nahiye ve 506 köye sahiptir. Musul’un içinde 7714 hane, 23 han, 2677 dükkân ve mağaza, 36 hamam, 129 câmi ve mescid, 12 medrese, 6 eczahane, 1 mekteb-i rüşdiye, birer tane Keldânî, Süryânî ve Musevî okulu ve sıbyan mektebi, 4 tekke ve zaviye, 17 kilise ve manastır, 3 kışla, 9 karakolhâne, 1 patrikhâne, 1 hastahane, 135 değirmen, 2 matbaa ve 3 emlâk-ı seniyye komisyonu bulunmaktadır.
- İmâdiye Kazası: Güneyinde Hakkâri sancağı, kuzeyinde Duhok, doğusunda Zibar, batısında Zaho kazaları olup şehrin etrafı sur ile çevrilidir. Zibar ve Musul kapısı olmak üzere iki kapısı mevcuttur.
- Müslüman, 1007 Katolik, 221 Yahudi ve 28 Protestanın yaşadığı kazanın 200 hanesi vardır. Ahâlîsi ziraat ve hayvancılığın yanında ipek kozacılığı da yapmaktadır.
Maden yönünden de oldukça zengin olan İmâdiye’de demir, kömür, kurşun ve bakır madeni bulunmaktadır.
Akra Kazası: Musul’un doğu tarafında bulunan bir kalenin eteğinde kurulu olan kazanın doğu ve batı tarafları yüksek dağlarla çevrili olup, güneyde Zibar kazası ile sınırdır. Kalenin üç kapısı olduğu gibi etrafı da duvarlarla çevrilidir.
Kazada bulunan tahminî 1000 hanede erkek nüfus olarak 4921 İslâm, 1747 Katolik ve 494 Yahudi meskundur.
Halkın büyük bölümü yazın yaylalara çıkıp, sonbaharda tekrar kazaya dönmektedir. Yaylalarda esas işleri olan hayvancılıktan başka bağ ve bahçecilik ile de uğraşmaktadırlar. Merkezde 2 tekke, 1 câmi, 1 hamam, 7 mescid, biri Keldânî diğeri Süryânî-i Kadimlere ait 2 kilise ve 1 havra bulunmaktadır.
Surci adıyla anılan bir nahiye ve 200 köye sahiptir.
Zibar Kazası: Doğuda Revanduz, batıda İmâdiye, güneyde Akra, kuzeyde Şemdînân ile sınırdır. Yüksek dağlarla kuşatılmış olan kazanın içerisinden Zap nehri geçer.
İslâm, 113 Katolik, 76 Musevî erkek nüfusu olup Şirvan ve Mezuribâla adlı iki nahiye ve 180 köye sahiptir.
Ahâlîsi umumiyetle ziraatle meşgul ise de yüksek dağlarla çevrili olan kazanın tarıma açık toprağı az olduğundan fakir olan halkın bir bölümü geçimlerini sağlamak için göçebelik yapmaktadır.
Duhok Kazası: Doğusunda Akra, batısında Zaho, kuzeyinde İmâdiye ve Zibar kazaları, güneyinde ise Şeyhan nahiyesi bulunmaktadır.
Kazada hayvancılık ve ziraat önemli yer tutar. Çok çeşitli meyve ve sebze yetiştirilir. Ayrıca ipek böcekçiliği ve ipekçilik de önemli geçim kaynaklarındandır.
Ahâlîsini Doski, Ergüş, Şerifan, Artuşi, Şemkan ve Benani aşiretleri teşkil eder. Artuşi aşireti göçebedir ve 300 haneden meydana gelmektedir.
Resmî okulun bulunmadığı Duhok’ta on bir adet sıbyan mektebi mevcuttur. Bunlardan yedisi İslâm, ikisi Hıristiyan ve Keldânî, ikisi de Musevî sıbyanlarına mahsustur. Mekteplerde 250 İslâm, 75 Hıristiyan, 43 Musevî çocuğu eğitim görmektedir. Müslüman çocukları tahsillerini Arapça, Farsça ve Türkçe, Hıristiyan ve Musevîler ise kendi dillerinde yaparlar.
Duhok’un iki nahiyesinden Mezuri’nin 130, Etrafşehir nahiyesinin ise 90 köyü vardır.
haneli bir kaza olan Duhok’ta 4921 İslâm, 1747 Katolik, 494 Musevî erkek nüfus olup 140 dükkân ve mağaza, 7 han, 61 değirmen, 365 anbar, 4630 bağ, 451 bağçe, 19696 tarla, 45 câmi ve mescid, 10 özel okul, 1 idadiye, 4 tekke ve zaviye, 2 kilise ile manastır ve 1 hastahane bulunmaktadır.
tarihli salnâmede kazada 4570 Müslim, 75 Yezidî, 1558 Hıristiyan ve 425 Yahudi olmak üzere toplam 6618 hanenin bulunduğu kayıtlıdır.
Zaho Kazası: Kuzeyde Van ve Bitlis, batıda Diyarbekir vilâyetleri, güneyde Duhok ve İmâdiye kazaları ile sınırlıdır.
Kazada 1830 hanenin yanında 145 dükkân, 4 han, 1 hamam, 28 değirmen, 138 anbar, 532 bağ, 307 bağçe, 16 câmi ve mescid, 2 medrese ve kütüphane, 5 manastır ve kilise, 1 telgrafhane bulunmaktadır. 1786 İslâm, 25 Ermeni, 31 Katolik, 324 Keldânî, 542 Musevî erkek nüfusa sahiptir.
Maden yönünden zengin olan Zaho’dan petrol ve kömür çıkartılır. Petrol, Emlâk-i hümâyûn nâmına işletilmektedir.
tarihli salnâmede Zaho’nun nüfusu hakkında şu bilgiler verilir: Kaza 5000 nüfuslu olup Yahudi 500, Hıristiyan 700, kalan nüfus ise İslâmdır. Kaza merkezinde 500 hane, 80 dükkân, 1 çarşı, 3 han, 1 câmi, 1 mescid, 1 kilise, 1 havra ve 1 hamam bulunmaktadır.
tarihli salnâmede de Selifanı adıyla anılan bir nahiyesinin olduğu ve 109 köye sahip bulunduğu kayıtlıdır.
Sincar Kazası: Musul şehrinin batısında yer alan Sincar, Dicle-Fırat nehirleri havzasının ortasındadır. Telafr nahiyesindekiler de dahil 2048 hane, 580 dükkân, 26 değirmen, 2300 bağçe, 22821 tarla, 2 tekke ve zaviye ile 400 çeşmesi bulunmaktadır.
Kazada 17 köy vardır. Köylerin bir kısmı Yezidîlerle meskûndur. Hayvancılık ve bağcılık yapıldığı gibi hayvancılık yapılan köylerin ahâlîsi ekseriyetle göçebe olup ilkbahardan güz mevsimine kadar hayvanlarını otlaklara götürürler. Arazisi verimli olan Sincar’da çok çeşitli tarım ürünleri yetişir.
Sincar’ın nüfusu, erkekler baz alınarak yapılan tahrirde 4271 İslâm, 4 Katolik, 2352 Yezidî olarak tespit edilmiştir.