Hacıkırı ve Belemedik Çarpışmaları
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Bu madde Şubat 2006 tarihinden beri etiketli olarak durmaktadır.Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
Hacıkırı, Pozantı ile Adana arasında demiryolu üzerinde olduğundan, Pozantı'daki Fransız kuvvetlerinin ikmal ve irtibatını sağladığı için önemli bir yerdir. Bunun için Millî Kuvvetler burayı ele geçirmek üzere hareket geçmişlerdi. 2/3 Nisan 1920 gecesi Hacıkırı kuşatılarak buradaki Fransız birliğinin teslim olmasının istenilmesine rağmen, Fransız komutanı bu teklifi reddederek, aralıksız ateşe başlamıştı . Hacıkırı'da 1.000 kişilik bir Fransız kuvveti bulunmaktaydı. Bunların bir kısmı silahlı Ermeni ve Rumlardan ve bir kısmı da Fransız üniforması giymiş Ermeni askerlerinden meydana gelmişti. Türk kuvvetleri ise; 300 silahlı ve 2.000'e yakın silahsızdı. Henüz yeteri derecede silah sağlanamadığından, gönüllü teşekkül etmiş, Millî Kuvvetlere silah verilememişti. Ayrıca düşman askerleri iyi eğitim görmüş olduğundan direnmişlerdi. Bu direniş üç gün sürmüş ve sonunda Hacıkırı Millî Kuvvetler tarafından ele geçirilmişti (6 Nisan 1920) . Böylece, Pozantı'daki Fransız taburunun ikmal yolu kesilmişti .
Öte yandan, Karaisalılı Hacı Osman komutasındaki 20 kişilik bir müfreze de demiryolundaki Durak istasyonu ile Yenice arasındaki Baraniş köprüsünü yıkarak, Fransızların Adana ile bağlantısını tamamen kesmişti . Fransızlar zırhlı tren göndererek, bu köprüyü tamir etmek istemişlerse de, yapılan baskında bunu başaramayıp geri çekilmek zorunda kalmışlardı .
Bundan sonra Hacı Osman'a; "Kelebek'i al" emri verildi. Bunun üzerine Hacı Osman müfrezesi 7 Nisan 1920 tarihinde de Kelebek'i almıştı. Kelebek'te alınan esirler arasında Yarbay Pommier'de yaralı olarak ele geçirilmişti . Böylece 7 Nisan 1920 akşamı, Toroslarda Fransızların elinde Belemedik ile Pozantı'dan başka yer kalmamıştı . Belemedik'te Fransızların bir hastahanesi ve ayrıca onarım atölyeleri vardı. Burada Fransız, Rum, Ermeni gibi işçiler ve ustalar da bulunuyorlardı. Pozantı'daki Fransız taburunun komutanı Binbaşı Mesnil'in eşi de burada hastabakıcı olarak çalışıyordu. Burası Fransızların 412. Alayından bir takviyeli bölük tarafından müdafaa ediliyordu . 8 Nisan 1920'de Millî Kuvvetler Belemedik'i kuşattılar. Fransızlar buradaki birliklerine yardım göndermek maksadıyla kuzeye doğru taarruza geçtilerse de, Yaramış köprüsünde püskürtüldüler. Bunun üzerine 9 Nisan'da Belemedik kuşatması daraltılarak, 10 Nisan 1920 sabahı yapılan genel bir saldırıyla Belemedik kurtarıldı . Esirler arasında bayan Mesnil'de vardı . Madam Mesnil, Türklerden gördüğü nazik işlemden oldukça duygulanmıştı. Belemedik hastahanesinde kalarak, Millî Kuvvetlere can-ı gönülden hizmet edeceğini bildirmişti . Bu olayı Paul Du Veou eserinde : "Belemedik, kuşatmanın ikinci günü düştü, Türkler burada birçok patlayıcı madde kullandı, bu esnada esir aldıkları Madam Mesnil'i de alıp götürdüler. Hacıkırı, Belemedik ve Kelebek'te Fransızlar öldürüldü. Bu olaydan sonra Pozantı tamamıyla Türk kuvvetlerince çevrildi" şeklinde yazarak, olayları çarpıtmıştır. Millî Kuvvetlerimizin elde ettiği bu başarılarından sonra, Toroslar-da yaşayan halkın, morali yükselmiş ve vatanın savunulması hakkında olumlu ve tam bir inanç kökleşmiş oluyordu.