Kullanıcı mesaj:Cengizim
Vikipedi, özgür ansiklopedi
2005 i NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Petrol Dünyası dergisi Editörü 2005 in bu son sayısında, mümkünse 2005 yılını Sektör açısından değerlendirmemi istedi.Zor bir değerlendirme!..Bazı konuları olduğu gibi yazarsanız, Sektördeki bazı dostları üzeceğimiz kesin.Ancak, eksiği veya yanlışı dile getirmezseniz, o eksik ve yanlışın sürgit devam etmesini onaylamış olursunuz ve aslında içinde bulunduğunuz Camianın yanlışlarına destek vermiş olursunuz.Türkçe de güzel bir deyim vardır.’’Dost Acı Söyler’’ diye.. Sektör Mensubu birisi olarak 2005 yılı,Petro Kanununa rağmen,bence fırsatların kaçırıldığı ve Sektörde yeni problemlerin ortaya çıktığı Miladi bir yıl olarak anılacaktır. Bilgisayar Sektörün de bir ürünü değerlendirirken artıları(yenilikleri) bir tarafa, eksileri(problemleri) diğer tarafa yazılır.Sonuç ta, konuyla ilgili olanlar o ürün hakkında olumlu veya olumsuz bir yargıda bulunma için temel bilgilere sahip olurlar. Bu doğrultuda, 2005 e baktığımızda; Olumlu Tespitler: - EPDK nın kurulmasıyla birlikte,Petrol Kanununun yılbaşında yaşama geçmesi. Erteleneceği iddia edilen Petrol Kanunu 01.01.2005 yürürlüğe girmiştir.Bu olumlu bir gelişmedir.Yıllardır kendisi için disiplin isteyen Sektör, Kanun düzenlemesiyle yasal otorite kurallarına bağlanmıştır.Dağıtım ve Bayilik için getirilen genel koşullar, genel olarak kabul görmüştür. -Tüpraş Özelleştirmesi. Tüpraş ın Sektörün sorunlarını bilen, kendi içinden önemli aktörleri tarafından satın alınması olumlu ve önemli bir gelişmedir. -Lisanssız istasyonların EPDK tarafından kapatılması. Uygulamada yasanın yeni uygulamaya girişinden ötürü bazı aksaklıklar yaşansa da, EPDK nın kararlı ve ısrarlı biçimde, bazı çatlak seslere aldrmadan yoluna devam etmesi gerekmektedir.
Olumsuz Tespitler: --Kredi Kartı İşyeri Komisyonu.. Gecelik Merkez Bankası faizinin %12 lere düşmesine karşın, BKM(Bankalararası Kredi kart Merkezi) nin hala yıllık mürekkep bazda işyerlerinden %50 ye varan komisyonlar alması devam ediyor. %1 in de altına düşmesi gereken bu komisyonların hala %1,5-2 ler düzeyinde uygulanması.. Rekabet Kurulunu da verilen cezaya rağmen ciddiye bile almayan BKM nin bu tavrına karşılık Bayii Sendikalarının sessiz kalması…
--Bio-Dizel veya Bio-Yakıt Sektörün tüm uyarılarına karşın, zamanında refleks gösterememeyi artık bir alışkanlık haline getiren Merkezi Otorite sınıfta kalmıştır. Bir umut olarak görülen EPDK da maalesef, bu konuda bekle gör politikası uygulamıştır.Yara artık kangren olmuştur. Yağ sanayinin önde gelenleri, yasal düzenlemesi olmayan bu yakıta girmek için düzenleme beklerken, her zamanki gibi yasayı bir köy ismi sanan fırsatçılar ve kırmızı ışıkta durmayanlar, tüm Anadoluya yayılıp testiyi doldurmaya bile başlamışlardır. Derginin bu sayısında yayımlanan bir haberde görüleceği gibi, bilimsel çevrelerde, Kolza yağı ekimi nedeniyle yağmur ormanlarının yok edildiği, böylece çevreci olduğu iddia edilen bu ürünün tam tersine çevreyi tehdit ettiğine dikkat çekilmektedir.%60 si ithal yoluyla karşılanan yağ sanayimizde, yapılacak yeni ithalat kalemleriyle dış ticaret makası iyice açılacak, dış borç artacaktır.Hammadde darlığı nedeniyle de halkın kullandığı margarin fiatları ikiye katlanacaktır.Bu artış ,şu anda bile yağ piyasasında hissedilmeye başlamıştır. Ama ne yazık ki, bir eski Başbakan yardımcısı bile bu iş için yatırım yapmakta ve kendisine ham maddeyi nasıl temin edeceksiniz diye sorulduğunda, ‘’yetmeyen hammaddeyi ithal edeceğiz.Türkiye çevre(!) için, para harcamalıdır’’ diyebiliyor.Yani bu Beyefendi çevre dediğine bakmayınız! Çevre adına para mı harcıyor, para mı kazanıyor ona bakınız.Milleti aptal yerine koymak da işin cabası. Bu yakıt artık bizim malımızdır.Sanırım, anadağıtım şirketleri de, rekabet kuralları içinde daha vatansever, milliyetçi ürünleri piyasaya sürerler.Biz de vatanı ve çevreyi kurtarmaya katkıda bulunmuş Petrolcüler olarak gönül huzuru ile uyuruz.
--Kaçak Akaryakıt 1996 dan bu yana ülkeye 20 milyar dolara yakın kayıp ve haksız kazanç ve rekabet getiren Kaçak Akaryakıt Sektörü tam gaz devam etmekte.Bio-yakıtta çevreci kılıfı, kaçak akaryakıtta gariban kamyoncu edebiyatı… Bu konuda, sorunu bir nebze halledecek olan Ulusal Marker da uygulaması da gecikmiştir.Ancak, ben şahsen, bu ulusal marker denetimlerinin, Doğu ve Güneydoğuda etkin olarak nasıl uygulanacağını merakla beklemekteyim. --Yazar Kasa Sektör olarak yazar kasa artık günlük yaşamımıza girdi.Ancak, ortada yazar kasa yok!..Üretici firmalar, peşin sattıkları yazar kasalara 6 ay,1 yıl sonraya gün veriyorlar. Takılan yazar kasalar sürekli arıza veriyor.Yedek parça ve servis düzenleri oturmamış durumda..Bayiiler isyanda..Bayii sendikalarından tık yok!..
-Sektörde hala bir ruh birliğinin sağlanamayışı… Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, özellikle Bayii bazında örgütsüzlük, kopukluk devam etmekte.Anadağıtım şirketleri kendi örgütlenmesini tamamlanmasına karşın, Bayiiler yeterli kapsama alanında değil!.. Bayilerin iki sendikasının birleşme zamanı geldi diye düşünüyorum. Bu birleşme, akaryakıt sektörüne yeni bir ivme, yeni bir heyecan katacaktır.Küçük olsun benim olsun zihniyetinin, makro ekonomide yeri yoktur. Sektörün oyuncuları bu birleşmeyi artık ciddi olarak düşünmelidirler. Devamında Bayilerle Anadağıtım Temsilcileri bir üst-platformda buluşmalıdırlar. Akaryakıt Sektörü de Ülke ekonomisindeki gücünü hissetricektir.Bu yolla da Sektörün talepleri ve tavsiyeleri daha etkin ve sonuç getirici olacaktır. Sektör ancak bu şekilde bir aidiyet ruhu kazanabilir ve etkin bir Camia olabilir. Mustafa Cengiz 01.01.2006, İstanbul