Anarko-sendikalizm

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Anarşizm


Anarşist Akım ve Gelenekler:

Anarşist komünizm
Anarka-feminizm
Anarko-sendikalizm
Bireyci anarşizm
Agorizm
Hristiyan anarşizm
Kolektivist anarşizm
Eko-anarşizm
Yeşil anarşizm
Anarko-primitivizm
Anarko-kapitalizm


Kültürde Anarşizm Anarşizm ve din
Anarşizm ve toplum
Anarşizm ve sanat
Anarko-punk


Önemli Olaylar / Halk Hareketleri

Haymarket olayı
Paris Komünü
Meksika Devrimi
Mahnovşçina harekatı
İspanya Devrimi
22 Mart Hareketi
68 Mayıs'ı


Anarşist Teori ve Diğerleri

Anarşist ekonomi
Anarşizm ve kapitalizm
Anarşizm ve Marksizm
Anarşist hukuk
Anarşist sembolizm
Post-sol anarşi
Toplumsal Devrim


Önemli Kuramcılar ve Diğer Anarşistler

Mihail Bakunin
Noam Chomsky
William Godwin
Emma Goldman
Peter Alexeyevich Kropotkin
Nestor Makhno
Rudolf Rocker
Errico Malatesta
Pierre Joseph Proudhon
John Zerzan
Max Stirner
Ursula K. Le Guin

içeriğe katkıda bulunun


Anarko-sendikalizm 19.yy'ın sonlarında ortaya çıkmış bir düşünce ve ilkeler akımıdır.

Bazı Latin Avrupa ülkeleriyle birlikte Amerika'daki 'Dünya sanayi İşçileri' (industrial workers of the world) örgütüne bağlı işçilere özgü bir akım olan anarko-sendikalizm, Anglosakson trade-union hareketine karşıydı. Anarko sendikalistler için grevler, bir halk arayışı olmaktan çok işçi sınıfını mücadeleye yönelten hareketlerdi. Amaç genel greve giderek eski düzeni yıkmak ve sendikları toplumun temel taşı haline getirmekti. Bu yaklaşım şiddete başvurmayı meşru sayıyor ve işleri idare etmek için ihtiyaç duyulan sendikaların eğitimine özel bir önem verilmesini istiyordu. Devleti yıkmak kararı, siyasi partilerle her türlü ilişkinin yasaklanması ve merkezileşmeye kuşkuyla bakılması sonucunu doğuruyor, militanların sayısından çok değerini önemseyen seyrek bir örgüt yapısı benimseniyordu.

Bu anlayış Fransa'da Eylül 1895'te 175 sendikalının bir araya geldiği Limogez Kongresi'yle Genel İş Konfederasyonu'nun (CGT) 1906 da kabul etti. Amiens Şartnamesiyle iyice yerleşti. Bununla birlikte kısa süre sonra, sosyal yasalara duyulan hoşnutsuzluk azalacak ve örgüt güç kazanmak için çoğalma çabasına girecekti. 20.yy'da anarko-sendikalizm, ortadana kalkmış gbiydi. Varlığını bazı aşırılıklarda ve mirasçısı olan sendikalardaki az sayıda militanın çabalarıyla sürdürcekti.

Şu temel özelliklere sahiptir:

  • Şu anki çıkarlarını savunmak ve yaşam standartlarında iyileşmeler elde etmek için, dünya emekçilerinin organize edilmesi hedefi. Bunu başarmak için birlikler oluşturulması.
  • Ne liderlerin ne de yöneticilerin olmadığı bir yapının yaratılması.
  • Toplumun radikal bir şekilde dönüştürülmesi arzusu -bu dönüşüm Toplumsal Devrim aracılığı ile olacaktır. Bu dönüştürme hedefi olmadan, anarko-sendikalizm varolamaz.

Anarko-sendikalizmin bir diğer adı da devrimci sendikacılıktır.


[değiştir] Diğer Sendikalardan ve Toplumsal Hareketlerden Ne Kadar Farklıdır?

Anarko-sendikalizm, toplum tarafından üretilen refaha el koyan ve ayrıcalıklarını şiddet aracılığı ile koruyan bir azınlığın komutasına veren; boyun eğmiş çoğunluğa ise sadece yaşayabileceği (fiziksel olarak sürdürmesine yetecek) kadarını veren ve azınlığın şiddetine maruz kalmasına yol açan, toplumsal eşitsizlik ve adaletsizliğin nedenlerinin güce, otorite (tahakküm) ilkesine dayandığını inancına sahiptir. Bunun sonucunda, anarko-sendikalizm adaletsizliği engellemek için, otorite ilkesine, elitlerin karar-almasına ve gücün nihai temsiliyetine, yani Devlet'e karşı çıkar.

Hiyerarşik Organizasyonun ve Devlet-Kapital otoritenin, ve de onun baskıcı araçlarının aksine, anarko-sendikalizm onun Anti-Organizasyonuna sahiptir. Bu ise, kararların tabanda alındığı, insanların katıldığı, liderliğin olmadığı (ya da çok kısıtlı olarak varolduğu), baskının olmadığı ve fikirlerin, görüşlerin, ve teşebbüslerin özgür ve eşitçe tartışılabildiği bir süreci içermektedir. Anarko-sendikalist organizasyon Devlet-Kapital'in haiz olduğu görüngülerden mümkün olduğunca en azını barındırır. Bu nedenle, bugün varolan otoriter modelle karşılaştırıldığında, bir anti-organizasyondur.

Anarkosendikalizmin temel fikri, katılımcılarının kendileri tarafından yönetilen kitlesel örgütlenmeler --özellikle de üretim noktasındaki mücadelede kökü bulunan örgütlenmeler-- geliştirerek, işçi sınıfının kendisini sömürücü sınıfın boyunduruğundan kurtarabilmesini sağlayacak kendinden eylemliliğini, kendine güvenini, birliğini ve özörgütlenmesini geliştireceğidir. Hareketin kendinden yönetimi, hareketin devrimci amacı olan üretimin işgücü tarafından yönetiminden önce gelir ve onu canlandırır.

[değiştir] Kaynakça