Divanu Lügat-it-Türk
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Bu madde Divân-ı Lügati't-Türk maddesine çok benzemektedir ve bu ikisinin tek başlık altında birleştirilmesi gerekmektedir.
a) Eserin Yazma Nüshası J. Kelly-Robert Dankoff’un verdiği bilgiye göre, Divanu Lügat-it-Türk’ün İstanbul’da Millet Genel Kütüphanesinde (Ali Emirî, Arabî, nu. 4189) korunan el yazması tektir. Yirminci yüzyıla ait eski moda siyah bir deriyle ciltlenmiştir. Kalın parlak-saydam kâğıdı orijinal büyüklüktedir ve bez renktedir. Nemlenen ve oksitlenen kısımları açık kahverengi bir görünüm almıştır. Kesik yaprakları şerit ile tamir edilmiş ve dış kenarları cilde uygun olarak kaplanmıştır. Her yaprağın ortalama büyüklüğü 239x165 mm’dir. Her sayfadaki yazının ortalama büyüklüğü ise 175x115 mm’dir. Her sayfada 17 satır bulunmaktadır.8 Yazma büyük bir cilt hâlinde olup 319 yaprak, yani 638 sayfadır. Elimizdeki yazma 664/1266 tarihli el yazmasından kopya edilmiştir.
b) Divan’ın Yazılış Tarihi ve Yeri Divanu Lügat-it-Türk’ün kolafon bölümündeki kayda göre, Kâşgarlı Mahmut eserin yazılış tarihi hakkında şöyle demektedir: “Kitabın yazımı ’64 yılında [yani. 664 Çarşamba, 25 Ocak 1072] Jumadi-l-ula’nın ilk günü başladı ve düzeltildikten ve de 4 kez redakte edildikten sonra 466 yılında Jumadi-l-axir’in 10. günü [10 Şubat 1074] Pazartesi’de tamamlandı. Güç ve büyüklük ancak Tanrı’dadır. O bize yeter ve o ne güzel vekildir.” Divanu Lügat-it-Türk’ün yazılış tarihi ile ilgili bazı tartışmalar vardır. Kâşgarlı, Divan’da 4 yerde tarihlerden bahseder. Bu kayıtlar karışık olduğundan Divan’ın yazılış tarihiyle ilgili bazı araştırmaların yapılması gerekmiştir. Zeki Velidi Togan, Divan’ın yazılış tarihiyle ilgili yazmış olduğu bir makalede bu karışıklığı düzeltmeye çalışmıştır.9 O, Divanu Lügat-it-Türk’ün yazılış tarihi olarak Hicrî 470 (Miladi 1077) tarihini tespit etmiştir. Zeki Velidi Togan’dan sonra Kilisli Rıfat Bilge de Divanu Lügat-it-Türk’ün yazılış tarihi ile ilgili bir makale yayınlamıştır. Kilisli Rıfat Divan’ın sonunda bulunan kaydı dikkate alarak kitabın 464’de yazılmaya başladığını ve 466’da tamamlandığını kabul etmektedir. Eserin yazılmaya başlandığı tarihi olarak 1072 (Hicri 464), bitiriliş tarihi olarak da 1074 (Hicri 466) bilim çevresinde daha fazla kabul görmektedir. Divan’ın nerede yazıldığına gelince bu konuda da belirsizlik söz konusudur. Ancak eserin Bağdat’ta halifeye takdim edildiği düşünülürse son düzenlemelerinin büyük bir ihtimalle Bağdat’ta yapıldığı ve eserin son şeklinin Bağdat’ta verildiği sonucuna varabiliriz. Kaşgârlı Mahmut eserini yazmak için Türk illerini karış karış gezmiş, oldukça ayrıntılı bilgiler toplamış ve bunları eserinde yazmıştır. Eserin Bağdat’ta tamamlandığı görüşünü destekleyen etkenlerden biri de, Kâşgarlı’nın zamanın bilim merkezlerinden olan Bağdat’taki kütüphanelerden yararlanmış olması ihtimalidir. Kâşgarlı’nın Divan’ından önce de Türk ülkelerini, Türkleri anlatan Arapça eserler yazılmıştır. Muhtemelen Kâşgarlı, Bağdat’ta bütün bu eserleri gördükten sonra eserini tasarlayıp son şeklini vermiştir.