Empedokles

Vikipedi, özgür ansiklopedi



Bu ansiklopedi maddesinin biçim olarak Vikipedi standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Bu madde Ocak 2006 tarihinden beri etiketli olarak durmaktadır.Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.


Sicilya adasının güney kıyılarında Akragas (ya da Agrigentum) şehrinin siyasî ortamında, çok sözü geçen bir ailedendir Empedokles. Filozof, bilim adamı ve şarlatan karışımı bir kişiliği vardır. Bilim adamı olarak, havanın ayrı bir töz olduğunu deneysel olarak kanıtlaması, nefes almanın mekaniği hakkındaki görüşleri, merkez kaç kuvvetinin kısmî izahı, ayın yansıyan ışıkla parıldadığı görüşü, bitkilerde cinsiyet olduğunu iddia etmesi, Dünya'nın küre biçiminde olduğunu ileri sürüşü, güneş tutulmasının mekaniği hakkındaki savları, ışığın bir yerden bir yere gitmesi için zaman geçmesi gerektiği konusundaki sözleri, önemli bir bilim adamı olduğunun kanıtlarıdır. Diğer bir enteresan yaklaşımı kan konusundadır. Empedokles'e göre kan, insan hayatının ana taşıyıcısı ve düşünmenin merkezidir. Temel ögeler kanda, en olgun biçimde bir araya gelmişlerdir. İnsanın tüm yetenekleri ise bu karışımın olgunluğuna bağlıdır.

Din üzerindeki görüşleri ise Pythagoras'çıdır. "Orpheic" öğretiden de etkilendiği anlaşılan filozofumuz, sonunda işi, Tanrı olduğunu iddia etmeye kadar götürmüş, bunu kanıtlamak için kendisini Etna dağı kraterine atarak, ölmüştür.

Kendinden önceki doğa filozofları, su, ateş ve havayı temel töz (arkhe) olarak ayrı ayrı belirlemişlerdi. Empedokles bunlara bir de toprağı ekleyerek, ilk defa bir arada kullanan düşünür olmuştur. Ona göre bu dört temel eleman, sevgi ve uyuşmazlık / iticilik gücü ile birleşip ayrılırlar. Bir başka deyişle sevgi ve uyuşmazlık da, maddeyi meydana getiren asal tözlerdendir. Filozofumuzun bilimsel yetenekleri dışında en orijinal tarafı, değişmeyi açıklamak için sevgi ve uyuşmazlık ilkelerini kullanmış olmasıdır.

Dikkate değer bir diğer yönü, Platon'un ünlü mağara mytos'unu, ilk anlatan kişi oluşudur

Parmenides / Herakleitos zıtlığı, felsefeyi uzunca bir süre meşgul etmiştir.

Özetle Herakleitos;

1- Her şey değişiyor. (Her şey akar)

2- Bu yüzden duyumsal algılamalara güvenilebilir demekteyken;

Parmenides;

1- Hiç bir şey değişmez.

2- Bu yüzden duyumsal algılamalara güvenilemez tezini ileri sürmektedir.

Bu ikilemden (dilemma) felsefeyi kurtaran, Sicilyalı Empedokles (İ.Ö. 494 - 434) olmuştur. Empedokles'e göre Parmenides, Herakleitos zıtlığı, "özde tek bir madde" olduğu inancından kaynaklanmaktadır;

Düşünüre göre, her iki görüş de, kısmen doğru, kısmen yanlıştır.

1- Her şey değişmez;

2- Duyumsal algılamalara güvenmeliyiz, zira görüyoruz.