Mehmed Zahid Kotku

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Bu ansiklopedi maddesinin biçim olarak Vikipedi standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Bu madde Ocak 2006 tarihinden beri etiketli olarak durmaktadır.Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.



Mehmed Zâhid Kotku (1897-1980), ünlü bir İslam mutasavvıfı ve yazardır.

Bursa şehrinde, kale içinde Türkmenzâde Çıkmazı'ndaki baba evinde doğmuştur. Soyadının "mütevâzı" manasına geldiği nüfus cüzdanının başına not edilmiştir.

Konu başlıkları

[değiştir] Ailesi

Baba ve annesi Kafkasya'dan Hicri 1297'de göç eden müslümanlardandır. Dedeleri Kafkasya'da Şirvan'a bağlı eski bir hanlık merkezi olan Nuha'dandır ki burası dağ eteğinde, ipekçilikle meşhur, ahalisi müslüman, halen Azerî Türkçesi konuşulan bir yerdir.

Babası İbrahim Efendi Bursa'ya 16 yaşlarında iken gelmiş, Hamza Bey Medresesinde tahsil görmüş, muhtelif yerlerde imamlık yapmıştır. Seyyid'dir; 1929'larda 76 yaşlarında iken Bursa ovasındaki İzvat Köyü'nde vefat etmiş ve oraya defnolunmuştur.

Annesi Sabire Hanım, Mehmed Zâhid Efendi 3 yaşlarında iken vefat etmiş, Pınarbaşı Kabristanı'na gömülmüştür.

Bu anne ve babadan doğma ağabeyi Ahmed Şakir (Hicri 1308-1335) subaylık yapmış, Kudüs'te Çanakkale'de bulunmuş, siperlerde hastalanmış ve 28 yaşlarında iken vefat edip Söğütlüçeşme'ye defn olunmuştur. Aynı anneden bir küçük kardeşi daha olmuşsa da çok yaşamamış birkaç aylık iken vefat etmiştir.

Babasının ikinci evliliği yine Dağıstan göçmenlerinden, Fatma Hanım'la olmuştur. Ondan doğma üç kız kardeş halen hayattadırlar. Bunlardan Pakize Hanım'ın kocası da, Bursa Ulu Camii imamlarından ve İsmail Hakkı Tekkesi şeyhlerinden merhum Ahmet Efendi'dir.

[değiştir] Eğitimi ve askerliği

Mehmed Zâhid ilk okulu Oruç Bey İbtidaisi'nde okudu, Maksem'deki liseye devam etti. Sonra Bursa Sanat Okulu'na girdi. Bu esnada I. Dünya Savaşı dolayısıyla 18 yaşlarında askere alındı. 1 Nisan 1916'da asker oldu, senelerce askerlik yaptı, hastalıklar atlattı. Ordunun Suriye'den çekilmesinden sonra, güçlükle İstanbul'a döndü. 27 Haziran 1919'da 25. Kıta 30. şubede yazıcı olarak vazifeye devam etti. Kendi hatıra defteri kayıtlarından 1922 Martında da bu vazifede olduğu görülüyor.

[değiştir] Dini kişiliği

İstanbul'da bulunduğu esnada çeşitli dini toplantılara, derslere, camilerdeki vaazlara devam etti. Bilhassa Seydişehirli Abdullah Feyzi Efendi'yi çok sevdiği anlaşılıyor. Bu arada 3 Temmuz 1920 Cuma günü namazı Ayasofya camii'nde edadan sonra Vilayet önünde bulunan Fatma Sultan Camii yanındaki Gümüşhaneli Tekkesi'ne giderek Şeyh Ömer Ziyâeddin Efendi'ye intisâb eyledi. Günden güne durumunu geliştirdi ettirdi.

Bu bu kişinin, 5 Kasım 1921 Cuma günü vefatından sonra postnişin-i irşâd olan Tekirdağlı Mustafa Feyzi Efendi'nin yanında eğitimini olgunlaştırmaya devam etmiş, birçok defalar halvete girmiş, 27 yaşlarında hilâfetnâmeyi aldıktan sonra ondan Râmuzü'l-Ehadis, Hizb-i A'zam ve Delâilü'l-hayrât icâzetnâmelerini de almış, Bayezit, Fatih ve Ayasofya camii ve medreselerinde derslere devam etmiş, bu esnada hafızlığını da tamamlamıştır. Bu aralarda hocasının işareti üzere çeşitli kasaba ve köylerde dini hizmet ifâ etmiştir.

Tekkelerin kapatılmasından sonra Bursa'ya dönmüş, evlenmiş, 1929'da vefat eden babası yerine Bursa ovasındaki İzvat köyünde 15-16 sene kadar imamlık ettikten sonra Üftade Cami-i Şerifi'nin imam-hatipliğine tayin edilerek şehirde hisar içindeki baba evine yerleşti. Burada 1945-46'dan 1952'ye kadar hizmet eyledi.

1952 Aralığında Gümüşhaneli Dergâhı postnişini ve eski tekke arkadaşı Kazanlı Abdülaziz Bekkine'nin vefatı üzerine, İstanbul'a nakl olarak Fatih'te bulvara nazır Ümmü Gülsüm Mescidi'nde görev yaptı.

1.10.1958 tarihinde Fatih İskenderpaşa Camii Şerifi'ne nakloldu ve vefatına kadar bu görevde kaldı.

[değiştir] Vefatı

Mehmed Zâhid, ömrünün son yıllarında rahatsız idi. Ayakta gezmesine rağmen şiddetli ağrıları vardı. 1979 yazında uzun zaman kalmak üzere gittiği Hicaz'dan, ağır hasta olarak 1980 Şubatında dönmek zorunda kalmıştı. 7 Mart 1980'de ameliyata girdi ve midesinin üçte ikisi alındı.

Ameliyattan sonra tedricen düzeldi, hatta 1980 Ramazanında hiç aksatmadan oruç tuttu. Hatimle teravih kıldı, vaaz etti, yazın Balıkesir Ilıca'ya, Çanakkale Ayvacık sahiline ağrıyan ayakları için götürüldü, hac mevsimi gelince de Hicaz'a gitti. Fakat ameliyata sebep olan rahatsızlığı nüks etmiş ve ağrılar tekrar başlamıştı. Haccı güçlükle ifadan sonra, 6 Kasım 1980'de çok ağır hasta olarak İstanbul'a döndü. Tam bir hafta sonra 13 Kasım 1980'de (5 Muharrem 1401) Perşembe günü öğleye yakın, dualar, yasinler, tesbih ve gözyaşları ile uyur gibi bir halde iken vefat etti.

Cenaze namazı 14 Kasım 1980 Cuma günü İstanbul Süleymaniye Camii'nde muhteşem, mahzun, vakur ve edepli bir cemm-i gafir tarafından kılınarak, Kanûnî Süleyman Türbesi arkasında, kendisinden feyz aldığı hocaları ve üstadlarının yanındaki istirahatgâhına defnolundu.

Bu esnada Süleymaniye, Şehzadebaşı, Fatih ve çevrelerinde trafik durmuş, Süleymaniye'nin içi ve avlusu kâmilen dolduğu gibi, cemaat sokaklara taşarak Esnaf Hastahanesi'nin yanına kadar uzanmıştı. Vefatını duyanlar içinde Anadolu'nun en uzak şehirlerinden olduğu kadar Avrupa'dan gelenler de vardı. Uzakta bulunan muhiblerinden çoğu da vaktinde haber alamama yüzünden cenazesine yetişememişlerdi.

Vefatı İslâm Alemi'nde de üzüntüye yol açmış, Suudi Arabistan'da, Kâbe'de, Kuveyt'te ve daha başka şehirlerde gıyabında cenaze namazı kılınıp, dualar edilmiş, ajanslar vefat haberini yayınlamışlardı.

[değiştir] Eserleri

  1. Tasavvufî Ahlâk (5 Cild)
  2. Cennet Yolları
  3. Mü'minlere Vaazlar (2 Cild)
  4. Ehl-i Sünnet Akaidi
  5. Ana Baba Hakları
  6. Hadislerle Nasihatlar (2 Cild)
  7. Nefsin Terbiyesi
  8. Tezkiretül-Evliyâ Tercümesi
  9. Risâle-i Hàlidiyye Tercümesi
  10. Evrâd-ı Şerif
  11. Faydalı Dualar ve 32 Farz Mecmuası
  12. Yemek Âdâbı

[değiştir] Konuşmalarından hazırlanan kitaplar

  1. Zikrullahın Faydaları
  2. Özel Sohbetler
  3. Peygamber Efendimiz
  4. Tenbihler

[değiştir] Ayrıca bakınız

[değiştir] Dış bağlantılar