Mahzar
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Lügatte, huzur ve hazır olmak, huzur yeri, bir büyük zatın önü, mahkeme sicili demektir. Terim olarak iki manaya gelir.
Birincisi: “Hukûki bir davaile ilgili kayıtları, tarafların iddia ve delillerini ihtiva eden kararına esas teşkil etmeyen yazılı beyanlardır.” Bu safhada kadı, taraflarla ilgili bilgiyi hatırlamak ve müzakere etmek üzere yazılı hale getirir; fakat, vereceği karara bu yazılı kayıtları içine alan dava dosyasındaki bilgiler, esas teşkil etmezler. Fıkıh kitaplarında “mahzar” kelimesinin bu manada kullanılmıştır.
İkincisi; “herhangi bir mesele hakkında düzenlenen yazılı belgenin muhtevasının doğruluğunu ilâm için, belgenin altında, mecliste hazır bulunan ve meseleye vâkıf olan başta subaşı, çavuş ve muhzır gibi şahısların yazılı olarak takrir ettikleri, şehadet beyanlarına ve imzalarına da mahzar denir. Bazen, bu yazılı şahitlik beyanlarını ihtiva eden belgeye de mahzar adı verilir ve bu durumda hüccet ile eş anlamlı olur. Şer’ iyye sicillerinde bu ikinci manada mahzarlar çokça bulunduğu gibi; söz konusu tabirin sicillerde sık sık kullanıldığı da görülmektedir. Bu manadaki mahzarlar, bir çeşit emniyet veya adlî soruşturma zabıtları mahiyetindedir”.