Nusayri

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Sinonimler: Nusairi, nosairi, alawi, alawite, nusayriyyah,

Nusayri, Türkiye'de Adana, Mersin ve Hatay'da yerleşmiş yerli halkın ve Suriye yönetimindeki Esadların da mensub olduğu Aleviliğin bir koludur. Şu anda dünya genelinde yaşayan Nusayri'lerin büyük kısmı Türkiye (Çukurova bölgesi) ve Suriye' dedir. Suriye'de nüfusun %15' ini oluşturmaktadırlar. : Nusayrilerin hemen hemen tamamının Arapça konuşmasına rağmen,Arap olmadıkları ve kökenlerinin HİTİT,ASUR,FENİKE olduğu araştırmacılar tarafından daha çok kabul edilmektedir.Nusayrilerin Arap olduğuna ilişkin görüşler geçen yüzyılın başlarında "siyasi sebepli" ve "Ortadoğu'yu yeniden şekillendirmek" için Fransızlar tarafından öne sürülmüştür.Nusayrilerin hiçbir Arap ülkesinde akrabalık bağları olmadığı gibi, hiçbir Arap ülkesi de Nusayrileri arap olarak kabul etmez ve hatta Alevi mezhebinden oldukları için İslam dışı olmakla suçlar ve dışlarlar. Kökenlerinin ASURLU olma ihtimali çok yüksektir.Nusayrilerin en eski yerleşim yerlerinin “LAZKİYE (El Cebele) - SAMANDAĞI HATTI” olduğu neredeyse kesindir.Bu bölgelerde hüküm sürmüş en eski uygarlıklar HİTİT ve ASUR uygarlıklarıdır.ASUR heykellerindeki insanların SAKAL YAPISI ile Nusayri din alimlerinin sakal yapıları neredeyse aynıdır.Nusayriler için kutsal bir nimet olan HIRİSİ ÇORBASI bir HİTİT yemeğidir. Nusarilerde geleneksel olarak tütsü amacıyla kullanılan BUHUR (Bahhûr), Asurlular’da da çok yaygın olarak dini törenlerde kullanılmaktadır. Ayrıca Nusayriler tarafından üretimi ve ticareti yapılan önemli bir gelir kaynağıdır. (Buhur’un kiliselere geçişi 15.yy’da olmuş ve günümüzde kiliselerde çok yaygın bir biçimde kullanılmaktadır.) Bazı araştırmalar, sadece Nusayrilerin değil “Hatay ve civarındaki” Arapça konuşan tüm hristiyanların da ASUR kökenli olduğu yönündedir. Nusayriler ile ilgili ilk ciddi araştırmayı M.Kemal ATATÜRK,Türkoloji profesörü H.Reşit Tankut’a yaptırtmıştır. Atatürk'ün emri ile araştırmayı yapan Tankut, Nusayrilerin kökenlerinin Arap olmadığı, Eti (Hitit) kökenli oldukları ve ayrıca Azeri ve Anadolu Aleviliğine paralel, bir mezhep olduğunu belirtir.Bu araştırma Nusayrilerin yoğun yaşadığı Hatay'ın Türkiye topraklarına katılması yönünde Ulu Önder'e ilham kaynağı olur.Yapılan referandum sonucunda da Nusayriler Türkiye Cumhuriyeti'ni tercih ederler ve Hatay Türkiye topraklarına bağlanır.