Ermeni Tehciri

Vikipedi, özgür ansiklopedi

 Bu maddenin doğruluğu konusunda şüpheler var.
Madde içeriğinde doğruluğu kesin olmayan kısımlar tespit edilmiştir.
Lütfen konuyla ilgili tartışmaya katılın. Gerekirse kaynak gösterin.

Lütfen yanlışlığın nerede olduğunu maddenin tartışma sayfasında belirtiniz. Aksi takdirde dayanaksız konulduğu gerekçesi ile şablon buradan kaldırılabilir.

Bu ansiklopedi maddesinin biçim olarak Vikipedi standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Bu madde Mayıs 2006 tarihinden beri etiketli olarak durmaktadır.Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.


Resim:Merge-arrows.svg Bu madde Ermeni soykırımı iddiaları maddesine çok benzemektedir ve bu ikisinin tek başlık altında birleştirilmesi gerekmektedir.

Ermeni Tehciri, Türkiye Cumhuriyeti resmi tarih tezine göre I. Dünya Savaşı sırasinda Ermenilerin savaş sahasında kalmaları ve bazı zararlı eylemleri yüzünden, İttihat ve Terakki yönetimi tarafından yerleştirilmek üzere Suriye'ye gönderilmeleridir. Türkiye ve onun doğal müttefikleri olan KKTC gibi ülkeler dışında kalan dünyanın büyük kısmı Ermeni Tehciri iddiaları yerine resmi olarak Ermeni Soykırımı'nı tanımakta ve kabul etmektedir.

1. Dünya Savaşı öncesine kadar Osmanlı topraklarında Ermeni ayrılıkçı ve silahlı grupları propaganda çalışmalarını silahlı eyleme kadar götürmüşlerdir. Osmanlı bankası baskını ve ülkenin devlet başkanına bombalı saldırı bunlardan sadece birkaçıdır. Ermeni ayrılıkçı hareketi diğer ülkelerce Osmanlı ile ilişkilerde bir tür kart olarak görülmüş ve zaman zaman kullanılmıştır. İngiltere, Fransa, Rusya ve diğer bazı devletler Ermenilerin haklarını gerekçe göstererek çok sayıda olayda Osmanlı Devleti'nin iç içlerine karışmıştır. Berlin Antlaşması bunun en açık örneklerindendir. Bazı Ermeni gruplar da bu ilgiyi teşvik etmiş ve bunu iç amaçlarında kullanmak istemişlerdir. I. Dünya Savaşı esnasında Rusya Osmanlı ile arasında Ermenileri bir tür kalkan olarak kullanmış, onların içeriden, kendisinin de dışarıdan saldırıları sonucunda Osmanlı ordularını yenilgiye uğratmayı amaç edinmiştir. Savaş ilerledikçe Doğu Anadolu'da Ermeni terör gruplarının saldırıları artmış ve Osmanlı Ordusu'ndan İstanbul'a önlem çağrıları gelmeye başlamıştır. İstanbul Hükümeti bu olaylar karşısında 2 seçenek görmüştür: 1) Sadece Ruslara yardım eden veya etme olasılığı bulunan Ermenileri Rus Ordusu ile kendi arasına alarak onları Rusya'ya sürmek, ki bu durumda kayıplar çok fazla olurdu, 2) Ermenileri toplu olarak savaş sahasından uzaklaştırmak. Bu seçenekler içinde ikincisi tercih edilmiştir ve özellikle savaş alanına yakın olan Ermeni nüfus ülkenin bir başka bölgesine, Suriye ve çevresine göç ettirilmiştir.

Göç ettirilen Ermenilere Osmanlı Devleti günün şartlarına uygun olarak her türlü olanağı sağlamıştır.Ermenilere taşınmazlarını paraya çevirmeleri için belirli bir süre tanınmış, mallarını paraya çeviremeyen Ermenilere dahi, savaştan sonra döndükleri zaman mallarına sahip olma garantisi verilmiştir.Aynı dönemde Osmanlı Ordusunda çeşitli hastalıklardan ölen asker sayısı 400,000 civarıdır.Tüm bu olumsuzluklara rağmen Osmanlı Devleti Ermenileri çete saldırılarından korumak için belirli bir gücünü bölgeye sevketmiştir.

Savaş sırasında Osmanlı Ordusunun nakil hatlarına saldıran, demiryollarını tahrip eden ,küçük gruplar halinde köyleri basan ve birliklere vur-kaç saldırıları düzenleyen Ermen çetelerine mensub bazı Ermeniler dahi, vatana ihanetten yargılanmak yerine göç ettirilmiştir.

Ermeni asıllı küçük yaştaki çocuklar Anadolu topraklarında Türk ailelerin yanına verilmiştir.Uzun yolculukta görecekleri zararları azaltabilmek için Anadolu'da bırakılan bu çocukların ve ailelerinin kayıtları tutulmuştur.Aynı kayıtlar dönemin kilisesi tarafındanda tutulmuştur. Düşman birliklerine yardım eden Ermeni çetelerinin varlığı Fransız askeri kaynaklarında da yer almakdır.[1].


Konu başlıkları

[değiştir] Tehcir tezi ve dayanakları

Türkiye Cumhuriyeti'nin yanı sıra dünya genelinde pek çok tarihçi ve araştırmacının da paylaştığı tehcir tezine göre tehcir şu gerekçelerle savunulmaktadır:

- Tehcir için kanun çıkarılmış, göç edecek Ermenilerin ihtiyaçlarının karşılanması için çeşitli yasal önlemler alınmıştır. - Bu önlemler ve hazırlıklar ne kadar asker ne kadar tehcire tabi olacak Ermeni asıllı Osmanlı tebasının olduğu bunların o gün şartlarına ve imkanlarına göre ne kadar kumanya ile gideceği tehcir karar defterlerinde tutulmuştur. - Ancak savaş şartları, Kürt çetelerinin saldırıları, salgın hastalıklar ve kıtlık nedeniyle çok sayıda Ermeni yolda hayatını kaybetmiştir. Bu kayıpların 100.000 civarında olduğu sanılmaktadır. Türk araştırmacılardan bu rakamı 400,000'e kadar çıkaran olmuştur. Ancak Ermeni Diasporası ve Ermenistan bu rakamı 600.000'den 2,5 milyona kadar geniş bir yelpazede yorumlamaktadır. - O dönemde Ermeni nüfusu, Ermeni Kilisesi kayıtlarına göre dahi 2,5 milyon yoktu. Osmanlı arşivlerine göre bu dönemde Ermeni nüfusunun 1-1,5 arasında olduğu ve nüfusun hiçbir vilayette çoğunluğu oluşturmadığı görülmektedir. - Ayrıca bazı bölgelerdeki Ermeni halk tehcire tabi olmamıştır. Trabzon, Elazığ, ve daha bir çok bölgedeki ermeniler örnek olarak verilebilir. - Tehcirden sonra ortamın sakinleşmesi ile birlikte bir kısım Ermeni tebanın tekrar geri döndüğü de bilinmektedir.

[değiştir] Benzer tehcir uygulamaları ve karşı eleştirisi

Tarihte, 1915 Ermeni tehcirine benzer çok sayıda tehcir kararı alınmıştır. Bunlardan en çok bilineni ABD'nin 2. Dünya Savaşı esnasında Pasifik kıyısındaki Japonlar'ı savaş sahasından uzağa, Mississippi bölgesine getirmesi olarak kabul edilse de, Amerika Birleşik Devletleri'nin tehcir hareketi için gerekli ulaştırma ve lojistik önlemleri almış olması tehcirin soykırım olarak nitelendirilmesine engel olmaktadır. Japonların tehcirine karşın Ermenilerin, bugünkü Irak ve Suriye yörelerine aktarımı, konaklamaları ve ikame etmeleri için herhangi bir önlem alınmamış olması soykırım iddialarını güçlendirmektedir.

[değiştir] İlgili bağlantılar


[değiştir] Kaynaklar

  1. Belgelerle Ermeni Tehciri (Türkçe dilinde). 2006-10-19 tarihinde erişildi.