Orhaniye, Marmaris
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Orhaniye Köyü, Muğla ilinin Marmaris ilçesine bağlı bir köy
Orhaniye küyü Hisarönü körfezindeki en güzel köylerden bir tanesidir. Köyün ilk yerleşim yeri yukarıdadır oraya Merkez Mahalle derler, birde Keçibükü denilen ayrı bir yerleşimi daha vardır. Bu köyde 85 yaşını geçmiş ihtiyar delikanlılar bulunur, Hasan Hüseyin Şengül, Rahmi Şengül ve Bahri Şengül hepsi 80 in üzerinde çok dinç delikanlı gibi dolaşırlar. Oradaki güzellik ve doğa muhteşemdir. Orhaniye girişinde zaten Bay Marine yi göreceksiniz. Hernekadar doğanın güzelliğini bozmuş olsa da ( Yat turizmi açısından yine de bir kazanımdır )marine yörenin kalkınmasına katkıda bulunmuştur. Köye karadan iki yol vardır, bir tanesi Hisarönü köyünden ayrılan toprak yol, bu yol dağdan gider bozuktur ama safari için süper bir parkurdur. Diğeri sahildeki asvalt yoldur. Orhaniye yöredeki en eski yerleşimlerden biridir. Burada Orhaniye koyunun girişinde bir ada ve bu adanın üzerinde Rodos şövalyelerinin kullandığı tarihi bir kale görürsünüz. Köy sakinleri bu adaya otlamaları için keçi bırakır. Adanın Batı kısmında cok güzel bir kumsal vardır, ( Lütfen çöpleri toplama merkezine bırakalım, bu kumsal çöplük değildir ) Köyde kız kumu diye bilinen denize doğru uzanan bir kumluk vardır. Ayrıntılı bilgi aşağıdadır. Bundan 20-25 yıl öncesine kadar bu kum yolu deniz kaplumbağalarının yumurtlama yerlerinden birisiydi, şimdi kumun başlangıcında güzel bir restorant var. Orhaniye köyü sahil yoluna paralel arka yolda köyün tek ekmek fırını bulunur, çok güzel ekmek pişirirler. Sahil yolunda güzel bir tatlı veya nefis kurabiyeler çanınız çekerse Rafet Şengül ün Pastanesine bir uğrayın, çok maharetli nefis tatlılar yapar. Burada güzel pansiyonlar da vardır. Marmarise 30 dk uzaklıkta böylesi bir cennet saklı, gidin keşfedin, gecelerindeki yıldızları seyredin, dağlarından kekik toplayın, ihtiyar köylülerle sohpet edin, orayı yaşayın. Orhaniye köyü iki koy üzerine kurulu iki mahalleden oluşuyor; Keçibükü ve Merkez mahalle. Hisarönü yönünden gelişte karşınıza çıkan Keçibükü, bölgedeki yatların ihtiyaçlarını önemli ölçüde karşılayan "Bay Marina"nın, antik kilise ve bazı yapı kalıntılarının bulunduğu küçük bir koy. Hemen bitiminde ise, ortasında Rodos Şövalyelerinin kullandığı kale ve adasıyla Orhaniye Koyu ve ilginç coğrafi yapısıyla Kızkumu yer alıyor. Her açıdan ve her yükseklikten bambaşka güzellikler sergileyen Orhaniye günün ilk saatlerinde çarşaf gibi düz bir denize sahip. Dağların yüksekliği nedeniyle güneş doğuşunu daha geç gören koy, gün boyunca Akdeniz laciverti, gün batımında ise kırmızı, turuncu, pembe ve mor renklerin cümbüşüyle yıkanıyor.
Kızkumu Orhaniye Koyu içinde kırmızı ve iri taneli kumlardan oluşan bir set, kıyıdan itibaren denizin açıklarına doğru dil gibi uzanıyor. Gel-git olaylarında bir görünüp bir kaybolan bu kum set sular yükselse de yöreye gelen turistlerin su içinde bile yürümelerine olanak tanıyor. Plaj olarak da rağbet gören 650 m'lik kum setin sonuna kadar yürüyenler, rüzgar ve dalganın etkisiyle yıllardır kaybolmayan Kızkumunun ilginç yapısı karşısında hayrete düşüyorlar. Kumun bir de mitolojik öyküsü var... Çok eskiden bir korsan saldırısı sırasında halk panik içinde kaçışırken, yörede sözü geçen bir ailenin prenses kadar güzel kızı peşindeki korsanların elinden kaçıp kurtulmak için eteğine doldurduğu kırmızı kumları etrafa saçarak denize doğru koşmaya başlamış. Ne var ki, eteğindeki kumlar bitince denizin ortasında kalakalmış ve kayıplara karışmış. O gün bu gündür Kızkumu ismiyle anılan set, üzerine 4x4 araçların bile çıkmasına rağmen kum özelliğini hala koruyor. Kumun bir başka özelliği de üzerinde yürüyenlerin tuttukları dileklerin gerçekleştiğine inanılması. İlk ismi "Kırvasil" iken sonraları Orhaniye olarak anılmaya başlanan ve geçmişi M.Ö 3. yy'a uzanan tarihi köyü gezerken yapabileceğiniz birçok aktivite bulunuyor. Durgun koy, her türlü su sporuna imkan veriyor. Erken kalkıp, kürek sesleri arasında botla dolaşmak ise bir başka keyif ve dinlenme yöntemi. Hele olta balıkçılığına meraklıysanız, buradan eli boş dönmeniz neredeyse olanaksız. Su kayağı ve surf için elverişli kıyılar ve koy ortasındaki korsan adası, hem macera, tırmanma, dalma, su altı avcılığı gibi tutkuları olanların, hem de fotoğraf ve video kamerayla ilginç görüntüler yakalamak isteyenlerin beklentilerine cevap veriyor. Köyü ve koyu bir kenara bırakıp çevre turuna çıkacak olursanız Orhaniye'ye 10 dakika uzaklıkta Turgut Köyünde halı dokuyan köy kadınlarının turistlere yaptıkları halı gösterilerine katılabilirsiniz. Turistlere yapılan halı satışı sonrasında gruplar, Selimiye Köyünü, Bybassos Antik Kentini, Pınarcık Harabelerini, Amazon Ormanlarını anımsatan Şelale mevkiini veya Çiflik, Bayır gibi turistik merkezleri görüyorlar. Orhaniye Turgut Köyü yakınlarında tomb (piramit biçiminde anıt mezar) yoldan geçenlerin dikkatini çekmese de görülmeye değer özellikler taşıyor. Antik kentin nekropolü önünde bulunan ve saygın bir aileye ait olduğu belirlenen anıt mezarın öyküsü de ilginç... Mutlu yaşamayı, iyi bir evlilik yapmayı düşleyenler, çocuğu olmayanlar, askere gidecekler buradan bir tutam toprak alıp dilekleri yerine gelene kadar saklıyorlar. Dilekleri yerine gelenler aldıkları toprağı aynı yere bırakıyorlar. Yörede yaygın inanış böyle...
Çevreyi denizden gezmek isteyenlerin iki önemli durağı Hisarönü Körfezinde yer alan protez diş görünümlü "Dişlice Adası" ve deniz taşlarından yapılma taban mozaiğiyle ünlü kilisenin yer aldığı "Kamelya Adası" Orhaniye Koyundan kalkan tekne turlarında grupların arzusuna göre rota çiziliyor, teknede soğuk sandviç, meşrubat ikram ediliyor, balık yeniyor, piknik yapılıyor, bütün koylarda deniz banyosu için mola veriliyor, gün batımında da dönülüyor. Koyda dolunay zamanı gümüş tepsi gibi parlayan sularda mehtap turlarına da çıkılıyor.